A. GÖLPINARLI :
Onun doğruluğunu, bir müddet sonra mutlaka bilip anlayacaksınız.
ADEM UĞUR :
Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Muhakkak onun haberini (verdiği haberlerin doğruluğunu) bir zaman sonra, (öldükten sonra) bileceksiniz.
BEKİR SADAK :
«nun verdigi haberin dogrulugunu bir zaman sonra ogreneceksiniz."*
CELAL YILDIRIM :
Onun verdiği haberlerin (doğru çıkacağını) bir süre sonra mutlaka bilip anlayacaksınız.
DİYANET :
“Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra mutlaka öğreneceksiniz.”
DİYANET VAKFI :
Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.
DİYANET İSLERİ :
"Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra öğreneceksiniz."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve her halde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve herhalde onun haberini bir zaman sonra bileceksiniz.»
GÜLTEKİN ONAN :
"Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Her halde onun mühim haberini bir zaman sonra (hepiniz) bileceksiniz».
FİZİLAL :
Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra gayet iyi anlayacaksınız.
İBNİ KESİR :
Onun haberini bir müddet sonra öğreneceksiniz.
MUHAMMET ESED :
Ve onun anlamını bir süre sonra mutlaka kavrayacaksınız!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
(87-88) «O (Kur´an) başka değil, bütün âlemler için bir mev´izedir. Ve andolsun ki, onun haber verdiğini bir müddet sonra elbette bilmiş olacaksınız.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Gerçekten onun haberini bir zaman sonra öğreneceksiniz.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Bir süre sonra "Onun haberi(nin doğruluğu)nu gâyet iyi bileceksiniz!"
ŞABAN PİRİŞ :
Onun haberini bir süre sonra öğreneceksiniz.