A. GÖLPINARLI :
Ve sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.
ADEM UĞUR :
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!...
BEKİR SADAK :
Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!
CELAL YILDIRIM :
Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!.
DİYANET :
Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
DİYANET VAKFI :
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
DİYANET İSLERİ :
Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ashabı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn!
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sağın adamları ise, ne sağın adamları!
GÜLTEKİN ONAN :
´Ashab-ı Yemin´, ne (kutludur o) ´Ashab-ı Yemin´.
H. BASRİ ÇANTAY :
Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır!
FİZİLAL :
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
İBNİ KESİR :
Sağcılar; ne bahtiyardır o sağcılar.
MUHAMMET ESED :
Dürüst ve erdemli bir hayat yaşayanlara gelince, nedir bu dürüst ve erdemli hayat sürenler(in ödülü)?
Ö NASUHİ BİLMEN :
(27-28) Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? Dikensiz kiraz ağaçları (altında)dırlar.
TEFHİMÜL KURAN :
«Ashab-ı Yemin», ne (kutludur o) «Ashab-ı Yemin.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
ŞABAN PİRİŞ :
Sağ tarafta olanlar, ne mutlu sağ tarafta olanlara!