A. GÖLPINARLI :
De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de.
ADEM UĞUR :
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm, o münkirlere) söyle: “- Muhakkak bütün evvelkiler ve sonrakiler,
BEKİR SADAK :
(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»
CELAL YILDIRIM :
(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..
DİYANET :
(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”
DİYANET VAKFI :
De ki: Hem öncekiler hem de sonrakiler,
DİYANET İSLERİ :
De ki: "Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
De ki: Muhakkak bütün evvelîn ve âhirîn
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
De ki: «Muhakkak. Öncekilerin ve sonrakilerin tümü,
GÜLTEKİN ONAN :
De ki: "Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."
H. BASRİ ÇANTAY :
Söyle: «Şüphesiz hem evvelkiler, hem sonrakiler,
FİZİLAL :
De ki: «Öncekiler de, sonrakiler de.»
İBNİ KESİR :
De ki: Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler,
MUHAMMET ESED :
De ki: "Daha önce yaşamış olanlar da, sonrakiler de
Ö NASUHİ BİLMEN :
(48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»
TEFHİMÜL KURAN :
De ki: «Şüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de,»
SÜLEYMAN ATEŞ :
De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."