A. GÖLPINARLI :
Nitekim bölük bölük olanlara da indirmiştik.
ADEM UĞUR :
Nitekim biz, (Kur´an´ı) kısımlara ayıranlara azabı indirmişizdir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Tıpkı o Yahudi ve Hristiyanlara indirdiğimiz (azap) gibi.
BEKİR SADAK :
(90-93) Kuran´i islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarinin bir kismina inanip bir kismini kabul etmiyen yahudi ve hiristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptiklarindan sorumlu tutacagiz.
CELAL YILDIRIM :
Nitekim işbölümü yapanlara.
DİYANET :
Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.
DİYANET İSLERİ :
Kuran'ı işlerine geldiği gibi bölenlere de, kendi Kitablarının bir kısmına inanıp bir kısmını kabul etmeyen yahudi ve hıristiyanlara da nitekim Kitap indirmiştik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptıklarından sorumlu tutacağız.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Tıpkı indirdiğimiz gibi o taksimcilere
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Tıpkı o taksim edenlere indirdiğimiz gibi.
GÜLTEKİN ONAN :
Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,
H. BASRİ ÇANTAY :
(90-91) Nitekim iş bölümü yapanlara, Kur´ânı parçalayanlara da (öyle azâb) indirmişdik.
FİZİLAL :
Kutsal kitaplarının ayetleri arasında ayırım gözeten bölücülere de mesaj indirdik.
İBNİ KESİR :
Tıpkı o bölüşenlere indirdiğimiz gibi.
MUHAMMET ESED :
(Bir ilahi kelam bağışladık sana), tıpkı onu (sonradan) bölüp parçalayanlara indirdiğimiz gibi,
Ö NASUHİ BİLMEN :
Nitekim (o azabı,) taksimcilerin üzerlerine indirmiştik.
TEFHİMÜL KURAN :
Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Siz bilirsiniz, inanmazsanız Allâh´ın azâbı başınıza inecektir.) Tıpkı o bölücülere (veya and içenlere) indirdiğimiz gibi (sizin başınıza da azâb indiririz)!