A. GÖLPINARLI :
Şüphe yok ki ben, o pek büyük günün azâbı size gelip çatacak, ondan korkuyorum.
ADEM UĞUR :
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Doğrusu ben, size gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.”
BEKİR SADAK :
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah´tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Si
CELAL YILDIRIM :
Ben, elbette size karşı o büyük günün azabından endişe ediyorum.»
DİYANET :
“Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”
DİYANET VAKFI :
Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
DİYANET İSLERİ :
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Cidden ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Cidden ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.»
GÜLTEKİN ONAN :
"Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum."
H. BASRİ ÇANTAY :
«Ben cidden üstünüze (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum».
FİZİLAL :
Sizin hesabınıza ´büyük gün´ün azabından endişe ederim.
İBNİ KESİR :
Doğrusu hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.
MUHAMMET ESED :
Doğrusu, ben sizin için o büyük ve zorlu günün azabından korkuyorum!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
«Şüphe yok ki, ben sizin üzerinize pek büyük bir günün azabından korkarım.»
TEFHİMÜL KURAN :
«Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.»
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Doğrusu ben size büyük bir günün azâbı(nın çarpması)ndan korkuyorum."
ŞABAN PİRİŞ :
Ben, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.