A. GÖLPINARLI :
Sonra onlara vaadedilen azap geldi.
ADEM UĞUR :
Sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Sonra kendilerine verilen azab vaadi gelip çatarsa,
BEKİR SADAK :
(205-20) 7 Bana soylesene, Biz onlara yillar yili nimetler vermis olsak, sonra da tehdit edildikleri sey baslarina gelse, kendilerine verilmis olan nimetler onlara bir fayda saglar mi?
CELAL YILDIRIM :
(205-206) Söylesen ya, eğer biz onları yıllarca (bolluk ve refah içinde) yararlandırıp geçindirsek, sonra da va´dolundukları (günün azabı) onlara geliverse,
DİYANET :
Sonra da kendilerine tehdit edildikleri şey gelse, (hâlleri nice olurdu?)
DİYANET VAKFI :
(205-206) Ne dersin! Eğer biz onları yıllarca yaşatıp nimetlerden faydalandırsak, sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!
DİYANET İSLERİ :
Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Sonra kendilerine edilen vaid gelip çatarsa
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Sonra kendilerine yapılan tehdit gelip çatsa,
GÜLTEKİN ONAN :
Sonra kendilerine vaadolunan (azab günü) geliverse,
H. BASRİ ÇANTAY :
(205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?
FİZİLAL :
Sonra tehdit edildikleri azap başlarına gelse;
İBNİ KESİR :
Sonra kendilerine vaadolunan şey başlarına gelse,
MUHAMMET ESED :
ve sonra vaad edildikleri (azap) başlarına gelmişse;
Ö NASUHİ BİLMEN :
Sonra onlara tehdit edilmiş oldukları şey gelecek olsa.
TEFHİMÜL KURAN :
Sonra kendilerine va´dolunan (azab günü) geliverse,
SÜLEYMAN ATEŞ :
Sonra tehdid edildikleri (azâb) kendilerine gelse,
ŞABAN PİRİŞ :
Sonra da onlara vaat edilen azap gelse...