A. GÖLPINARLI :
Ve öyle bir mâbuttur ki beni doyurur ve suya kandırır.
ADEM UĞUR :
Beni yediren, içiren O´dur.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
O ‘dur ki, beni yediriyor ve içiriyor.
BEKİR SADAK :
(75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O´dur. Beni yediren de, iciren de O´dur. Hasta oldugumda bana O
CELAL YILDIRIM :
O ki beni yedirir ve içirir.
DİYANET :
“O, bana yediren ve içirendir.”
DİYANET VAKFI :
Beni yediren, içiren O´dur.
DİYANET İSLERİ :
İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve o ki bana o, yedirir, o içirir,
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
O ki, beni yedirir, içirir.
GÜLTEKİN ONAN :
"Bana yediren ve içiren O´dur;"
H. BASRİ ÇANTAY :
«Bana yediren, bana içiren Odur».
FİZİLAL :
O beni doyuran ve içirendir.
İBNİ KESİR :
Ki O, yedirir, içirir beni.
MUHAMMET ESED :
ve beni yediren de, içiren de O´dur;
Ö NASUHİ BİLMEN :
«Ve O´dur ki, bana o taam ihsan eder ve beni suya nâil buyurur.»