Fe evhayna ila masa enıdrib bi asakel bahr fenfeleka fe kane küllü firkın ket tavdil azıym
Fe evhaynâ ilâ mûsâ enıdrib bi asâkel bahr(bahra), fenfeleka fe kâne kullu firkın ket tavdil azîm(azîmi).
A. GÖLPINARLI :
Derken Mûsâ´ya, sopanı denize vur diye vahyettik. Vurunca deniz hemen yarıldı ve her parçası, koca bir dağa döndü.
ADEM UĞUR :
Bunun üzerine Musa´ya: Asân ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bunun üzerine Mûsa’ya: “-Asânı denize vur.” diye vahy ettik. Vurunca parçalandı, her bir parça kocaman dağ gibi oldu.
BEKİR SADAK :
Bunun uzerine Biz Musa´ya: «Degneginle denize vur» diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrildi, her parcasi yuce bir dag gibiydi.
CELAL YILDIRIM :
Bunun üzerine Musâ´ya: «Asâ´nı denize vur!» diye vahyettik. Böylece deniz yarılıverdi de her parçası büyük bir dağ gibi (yükselip kaldı).
DİYANET :
Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asan ile denize vur” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi.
DİYANET VAKFI :
Bunun üzerine Musa´ya: Asân ile denize vur! diye vahyettik. (Vurunca deniz) derhal yarıldı (on iki yol açıldı), her bölük koca bir dağ gibi oldu.
DİYANET İSLERİ :
Bunun üzerine Biz Musa'ya: "Değneğinle denize vur" diye vahyettik. Hemen deniz ikiye ayrıldı, her parçası yüce bir dağ gibiydi.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bunun üzerine Musâya «vur Asan ile denize» diye vahyeyledik, vurunca bir infilak etti her bölük koca bir dağ gibi oluverdi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bunun üzerine Musa´ya: «Vur asan ile denize» diye vahyettik; vurunca bir infilak etti, her bölük koca bir dağ oluverdi,
GÜLTEKİN ONAN :
Bunun üzerine Musa´ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bunun üzerine Muusâya: «Asaanı denize vur» diye vahyetdik. (Vurunca) derhal (deniz) yarıldı, her parça (sı) kocaman dağ gibi oldu.
FİZİLAL :
O sırada Musa´ya; «Değneğinle denize vur» diye vahyettik. Bunun üzerine deniz yarılarak içinde oniki yol açıldı. Denizin her parçası yüce bir dağ gibi oldu.
İBNİ KESİR :
Bunun üzerine Musa´ya vahyettik ki: Asanı denize vur. O, hemen yarıldı ve her parçası yüce bir dağ gibi oldu.
MUHAMMET ESED :
Bunun üzerine, Musa´ya: "Asanla denize vur!" diye vahyettik. (Musa söyleneni yapınca) deniz ortadan yarıldı; öyle ki, açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi yükseldi.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Artık Mûsa´ya vahyettik ki, asan ile denize vur, (vurunca) derhal yarıldı, hemen her parça pek büyük dağ gibi oluverdi.
TEFHİMÜL KURAN :
Bunun üzerine Musa´ya: «Asanla denize vur» diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Mûsâ´ya: "Değneğinle denize vur!" diye vahyettik. (Vurunca deniz) yarıldı, (on iki yol açıldı). Her bölüm, kocaman bir dağ gibi oldu.
ŞABAN PİRİŞ :
İşte o sırada, Musa’ya: -Asanı denize vur, diye vahyettik. O, hemen yarıldı ve her parçası koca bir dağ gibi oluverdi.