A. GÖLPINARLI :
Öğüt vermesinler ve biz zulmetmeyiz hiç.
ADEM UĞUR :
(Onlar) ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir.
BEKİR SADAK :
(208-20) 9 Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*
CELAL YILDIRIM :
Öğüt ve hatırlatmada bulunulmuştur ; ve biz onlara zulmediciler olmadık.
DİYANET :
Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.
DİYANET VAKFI :
(208-209) Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.
DİYANET İSLERİ :
Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
İhtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
(Onlara) ihtar edilmiştir ve Biz haksızlık etmiş değilizdir.
GÜLTEKİN ONAN :
(Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.
H. BASRİ ÇANTAY :
(208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzâr edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.
FİZİLAL :
Amaç başlarına gelecekleri kendilerine önceden haber vermektir. Biz zalim değiliz.
İBNİ KESİR :
Öğüt olarak. Ve Biz, zalimler olmadık
MUHAMMET ESED :
ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden; çünkü Biz (hiç kimseye) asla zulmetmeyiz.
Ö NASUHİ BİLMEN :
Azîm bir tenbih yapılmıştır ve Biz zulmedenler olmadık.
TEFHİMÜL KURAN :
(Onlara) hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedenler değiliz.
SÜLEYMAN ATEŞ :
(Uyarıcılar) uyarırlardı. Biz zulmediciler değildik.
ŞABAN PİRİŞ :
(208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.