A. GÖLPINARLI :
Ve bir delil gördüler mi alay etmeye kalkarlar.
ADEM UĞUR :
Bir mucize görseler alay ederler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Bir mucize gördükleri vakit de eğlenceye alıyorlar.
BEKİR SADAK :
Bir mucize gorduklerinde onu eglenceye alirlar.
CELAL YILDIRIM :
Bir acık belge (delil veya mu´cize) görseler, onunla alay ederler.
DİYANET :
Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar.
DİYANET VAKFI :
Bir mucize görseler alay ederler.
DİYANET İSLERİ :
Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Bir mu´cize gördükleri vakıt da eğlence yerine tutuyorlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Bir mucize gördükleri zaman da alaya alıyorlar.
GÜLTEKİN ONAN :
Bir ayet gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.
H. BASRİ ÇANTAY :
Bir mu´cize gördükleri vakit (onu) eğlenceye tutarlar.
FİZİLAL :
Bir mucize görseler onunla alay ederler.
İBNİ KESİR :
Bir ayet gördüklerinde, onu eğlenceye alırlar.
MUHAMMET ESED :
ve bir (ilahi) mesajla muhatab olduklarında onu küçümserler
Ö NASUHİ BİLMEN :
(12-14) Evet. Sen taaccüp ettin. Onlar ise istihzâda bulunurlar. Ve onlara nasihat verildiği zaman, düşünüp nasihat kabul etmezler. Ve bir mûcize gördükleri vakit de onunla istihzâ eder dururlar.
TEFHİMÜL KURAN :
Bir ayet (mucize) gördüklerinde de, alay konusu edinip eğleniyorlar.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Bir mu´cize görseler, alay ediyorlar.
ŞABAN PİRİŞ :
Bir ayet gördükleri zaman onunla alay ediyorlar.