A. GÖLPINARLI :
Onlar da, koşa koşa onların izlerini izlemişlerdi.
ADEM UĞUR :
Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.
BEKİR SADAK :
Oyleyken yine de onlarin izlerinden kovalanircasina kosturuyorlardi.
CELAL YILDIRIM :
Onların izleri üzerinde koşturup durdular.
DİYANET :
Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
DİYANET VAKFI :
(69-70) Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular da peşlerinden koşup gittiler.
DİYANET İSLERİ :
Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar.
GÜLTEKİN ONAN :
Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
H. BASRİ ÇANTAY :
Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.
FİZİLAL :
Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.
İBNİ KESİR :
Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.
MUHAMMET ESED :
ve (şimdi) atalarının izinden gitmeye can atıyorlar!
Ö NASUHİ BİLMEN :
(69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
TEFHİMÜL KURAN :
Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Kendileri de onların izlerinde koşturuyorlar.