A. GÖLPINARLI :
Ve derler ki: Bu, ancak apaçık bir büyüden başka bir şey değil.
ADEM UĞUR :
Bu ancak açık bir büyüdür, derler.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ve: “-Bu, ancak apaçık bir sihirdir.” dediler.
BEKİR SADAK :
(15-17) «Bu apacik bir sihirdir; oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman, onceki babalarimiz yahut biz mi dirilecegiz?» derler.
CELAL YILDIRIM :
Ve derler ki, bu açık bir sihirden başkası değildir.
DİYANET :
(Dediler ki:) “Bu bir büyüden başka bir şey değildir.”
DİYANET VAKFI :
Bu ancak açık bir büyüdür, derler.
DİYANET İSLERİ :
"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve, bu, diyorlar başka bir şey değil, apaçık bir sihir
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Ve diyorlar ki: «Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.
GÜLTEKİN ONAN :
"Bu, açıkca bir büyüden başkası değildir" dediler.
H. BASRİ ÇANTAY :
(Nitekim) «Bu, dediler, apaçık bir sihirden başkası değildir».
FİZİLAL :
«Bu apaçık büyüdür» derler.
İBNİ KESİR :
Ve derler ki: Bu, ancak apaçık bir büyüdür.
MUHAMMET ESED :
ve "Bu, bir (beşerin) büyülü sözlerinden başka bir şey değildir!" derler,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(15-17) Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. Ya bizler öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, bizler mi muhakkak yeniden diriltilmiş olacağız? Yoksa bizim evvelki babalarımız da mı (öyle) diriltilecekler?
TEFHİMÜL KURAN :
«Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir» dediler.
SÜLEYMAN ATEŞ :
"Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir." diyorlar.
ŞABAN PİRİŞ :
-Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil! diyorlar.