A. GÖLPINARLI :
Öyle kişilerdir onlar ki onlaradır mâlum rızık.
ADEM UĞUR :
Bunlar için bilinen bir rızık vardır.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
İşte bunlar için, (özellikleri) belli bir rızık vardır:
BEKİR SADAK :
(41-44) Iste bildirilen rizik ve meyveler onlaradir. Nimet cennetlerinde, karsilikli tahtlar uzerinde kendilerine ikram olunur.
CELAL YILDIRIM :
İşte bunlar için bilinen, belirlenen bir rızık vardır;
DİYANET :
(41-42) İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir.
DİYANET VAKFI :
(41-44) Bunlar için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde kendilerine ikram edilir.
DİYANET İSLERİ :
İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Onlar için bir «ma´lûm rızık» var
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
İşte onlar için belli bir rızık vardır.
GÜLTEKİN ONAN :
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır.
H. BASRİ ÇANTAY :
Onlar böyle. Onlar için (haassaları) ma´lûm bir rızık vardır.
FİZİLAL :
Onlar için bilinen rızık vardır.
İBNİ KESİR :
İşte onlar için, ma´lum bir rızık vardır.
MUHAMMET ESED :
(öteki dünyada) onlar için, yabancısı olmadıkları bir rızık hazırlanacaktır
Ö NASUHİ BİLMEN :
(40-42) Allah´ın ihlâsa erdirilmiş olan kulları müstesna. Onlar var ya, onlar için malûm rızk vardır. (Her nevi) Meyveler (vardır) ve onlar ikrâm olunmuşlardır.
TEFHİMÜL KURAN :
İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Onlar için bilinen bir rızık vardır.