A. GÖLPINARLI :
Ve şüphe yok ki biz, mabûdumuzu tenzîh ederiz elbet.
ADEM UĞUR :
Ve şüphesiz Allah´ı tesbih ederiz.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Ve Muhakkak ki biz, (Allah’ı şanına lâyık olmayan şeylerden) tenzih edenleriz.”
BEKİR SADAK :
(164-16) 6 Melekler soyle derler: «Bizim herbirimizin bilinen bir makami vardir. suphesiz biz sira sira duranlariz, suphesiz biz Allah´i tesbih edenleriz.»
CELAL YILDIRIM :
Ve şüphesiz bizler durmadan tesbîh ederiz,» (derler).
DİYANET :
“Şüphesiz biz (Allah’ı) tespih edip yüceltenleriz.”
DİYANET VAKFI :
(164-166) (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah´ı tesbih ederiz.
DİYANET İSLERİ :
Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz."
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Ve biz elbette biz o tesbih edenleriz
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
elbette biziz o tesbih edenler, biziz.» Derler
GÜLTEKİN ONAN :
"Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz."
H. BASRİ ÇANTAY :
Biziz o tesbîh edenler de mutlak biz.
FİZİLAL :
Allah´ı tesbih edenleriz.
İBNİ KESİR :
Ve muhakkak ki biz; tesbih edenleriz.
MUHAMMET ESED :
ve şüphesiz biz de O´nun sınırsız şanını yüceltiriz!"
Ö NASUHİ BİLMEN :
(165-166) Ve şüphe yok ki, bizleriz, elbette bizleriz, o saf beste olanlar. Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler.
TEFHİMÜL KURAN :
«Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz.»