A. GÖLPINARLI :
Derken kendisi bakıp görür ki o, cehennemin ta ortasında.
ADEM UĞUR :
İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
Derken (bizzat kendisi) bakmış, onu tâ cehennemin ortasında görmüştür.
BEKİR SADAK :
Bir bakar onu cehennemin ortasinda gorur.
CELAL YILDIRIM :
(54-55) Bir diğeri, «onun ne durumda olduğunu bilir misiniz» Derken bakar da onu Cehennem´in ortasında görür.
DİYANET :
Kendisi de bakar ve onu cehennemin ortasında görür.
DİYANET VAKFI :
(54-55) (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi. İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü.
DİYANET İSLERİ :
Bir bakar onu cehennemin ortasında görür.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Derken bakmış onu tâ Cehennemin ortasında görmüştür
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Derken bakmış, onu cehennemin ta ortasında görmüş.
GÜLTEKİN ONAN :
Derken, bakıverdi, onu ´çılgınca yanan ateşin´ tam ortasında gördü.
H. BASRİ ÇANTAY :
Derken o (bizzat) bakıb bunu o çılgın ateşin ta ortasında gördü.
FİZİLAL :
Bir bakar, onu cehennemin ortasında görür.
İBNİ KESİR :
Bir bakar ve onu cehennemin ortasında görmüştür.
MUHAMMET ESED :
Bunun üzerine dönüp bakar ve o (arkadaşı)nı yanan ateşin ortasında görür;
Ö NASUHİ BİLMEN :
Derken kendisi bakar, onu (O arkadaşını) cehennemin ortasında görür.
TEFHİMÜL KURAN :
Derken, bakıverdi, onu ´çılgınca yanan ateşin´ tam ortasında gördü.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Baktı onu cehennemin ortasında gördü.
ŞABAN PİRİŞ :
Bir de bakar ki onun ateşin ortasında olduğunu görür.