Ve lekad dalle kablehum ekserul evvelîn(evvelîne).
A. GÖLPINARLI :
Ve andolsun ki onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapıtmıştı.
ADEM UĞUR :
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
ALİ FIKRİ YAVUZ :
(Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi.
BEKİR SADAK :
Onlardan once gecenlerin cogu, and olsun ki sapitmisti.
CELAL YILDIRIM :
Ve and olsun ki, onlardan önce gelip geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
DİYANET :
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
DİYANET VAKFI :
Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü.
DİYANET İSLERİ :
Onlardan önce, evvelki ümmetlerin çoğu, and olsun ki sapıtmıştı.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL):
Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi
ELMALILI M. HAMDİ (SADE.) :
Gerçekten onlardan önce eskilerin çoğu sapıklıkta idiler.
GÜLTEKİN ONAN :
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
H. BASRİ ÇANTAY :
Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı.
FİZİLAL :
Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.
İBNİ KESİR :
Andolsun ki; onlardan önce geçenlerin çoğu da sapıtmıştı.
MUHAMMET ESED :
Onlardan önce gelip geçmiş eski toplumların çoğu yollarını şaşırmıştı,
Ö NASUHİ BİLMEN :
(69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
TEFHİMÜL KURAN :
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
SÜLEYMAN ATEŞ :
Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı.
ŞABAN PİRİŞ :
Onlardan önce, daha evvel yetişmiş olanların çoğu da doğru yoldan sapmıştı.