65-Talak Suresi Ayet Mealleri KUR'AN-I KERİM 65-Talak Suresideki 12 Ayeti Kerime ve Mealleri
    KUR'AN-I KERİM 65-Talak Suresideki 12 Ayeti Kerime ve Mealleri  بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
ARAPÇA
OKUNUŞU
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
DİYANET VAKFI ELMALILI ALI FIKRI YAVUZ CELAL YILDIRIM HASAN BASRI CANTAY ABDULBAKİ GOLPINARLI
65-Talak Suresi

1.Ayet
Medine

28
557
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ ۖ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِنْ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَنْ يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ ۚ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ ۚ وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ ۚ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَٰلِكَ أَمْرًا -1
(Ya eyyuhennebiyyu iza tallaktumunnisae fetallikuhunne li´ıddetihinne ve ahsıl´ıddete vettekullahe rabbekum la tuhricuhunne min buyutihinne ve la yahrucne illa en ye´tiyne bifahışetin mubeyyinetin ve tilke hududullahi ve men yete´adde hududallahi fekad zaleme nefsehu la tedriy le´allellahe yuhdisu ba´de zalike emren.)
65-Talak Suresi
1.Ayet
Medine
28
557
Ey peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde, onları iddetlerini dikkate alarak (temizlik hâlinde) boşayın ve iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah’a karşı gelmekten sakının. Apaçık bir hayâsızlık yapmaları dışında onları (bekleme süresince) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya çıkarır. Ey o Peygamber! Kadınları boşadığınız vakıt ıddetlerine doğru boşayın ve ıddeti sayın ve Rabbınız Allahdan korkun, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar meğer ki açık bir terbiyesizlik etmiş olalar, bunlar Allahın ta´yin ettiği hududdur ve her kim Allahın hududuna tecavüz ederse nefsine zulmetmiş olur, bilmezsin belki Allah onun arkasından bir iş çıkarır Ey Peygamber (ve onun ümmeti olanlar)! Kadınları boşamak istediğiniz zaman, onları, (adet hallerinden) temizlenmeleri vaktinde boşayın ve iddeti, (üç hayızdan temizlenme müddetini) sayın. (Kendilerine zarar vermek hususunda) Rabbiniz olan Allah’dan korkun. Onları (boşandıkları) evlerinden çıkarmayın; (iddetleri bitinceye kadar) kendileri de çıkmasınlar; meğer ki, açık bir edebsizlik etmiş olsunlar. Bu hükümler, Allah’ın hududlarıdır. Kim Allah’ın hududunu aşarsa, nefsine zulüm etmiş olur. Bilmezsin, belki Allah, onun (bu bir veya iki defa boşamanın) arkasından bir iş (sevgi) çıkarır. (Böylece tekrar birleşmek ve anlaşmak hasıl olur). Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınız vakit, iddetlerini (ay hallerini ve bekleme sürelerini) dikkate alarak boşayın ve iddeti sayın. Rabbına Allah´tan korkun ; kadınları evlerinden çıkarmayın; kendileri de çıkmasınlar. Ancak açık bir hayasızlıkta bulunanları müstesna. Bunlar Allah´ın belirlediği sınırlardır. Kim Allah´ın sınırlarını aşarsa, gerçekten o kendine haksızlık etmiş olur. Bilmezsin bunun ardından Allah´ın, (barışıp anlaşma gibi) bir durum meydana getirmesi umulur. Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit iddetlerine doğru boşayın. O iddeti de sayın. Rabbiniz olan Allahdan korkun. Onları evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkarmasınlar. Meğer ki apaçık bir kötülük (meydana) getirmiş olsunlar. Bunlar Allahın hudududur. Kim Allahın hududunu (çiğneyip) aşarsa muhakkak ki kendisine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki Allah bunun arkasından bir iş peyda ediverir. Ey Peygamber, kadınları boşayacağınız zaman temiz oldukları vakit boşayın ve müddetlerini sayın ve çekinin Rabbiniz Allah´tan; çıkarmayın onları evlerinden ve onlar da çıkmasınlar, ancak apaçık bir çirkin harekette bulunurlarsa o başka ve işte bunlardır Allah´ın sınırları ve kim Allah´ın sınırlarını aşarsa gerçekten de kendisine zulmeder; bilmezsin, belki de Allah, bundan sonra bir iş çıkarıverir.
65-Talak Suresi

2.Ayet
Medine

28
557
فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ فَارِقُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ وَأَشْهِدُوا ذَوَيْ عَدْلٍ مِنْكُمْ وَأَقِيمُوا الشَّهَادَةَ لِلَّهِ ۚ ذَٰلِكُمْ يُوعَظُ بِهِ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ۚ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًا -2
(Feiza belağne ecelehunne feemsikuhunne bima´rufin ev farikuhunne bima´rufin ve eşhidu zevey ´adlin minkum ve ekıymuşşehadete lillahi zalikum yu´azu bihi men kane yu´minu billahi velyevmil´ahıri ve men yettekıllahe yec´al lehu mahrecen.)
65-Talak Suresi
2.Ayet
Medine
28
557
Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca, onları güzelce tutun, yahut onlardan güzelce ayrılın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun. Şahitliği Allah için dosdoğru yapın. İşte bununla Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar. Sonra müddetlerini doldurmağa yaklaştıklarında onları güzellikle tutun yâhud güzellikle ayrılın ve sizlerden adalet sahibi iki erkeği işhad eyleyin, şehadeti de Allah için doğru eda edin, bu size söylenenleri duydunuz a, bununla Allaha ve Âhıret gününe iyman eder kimselere öğüt verilir, her kim de Allahdan korkarsa Allah ona bir mahrec müyesser kılar Sonra (üç adet görme) müddetlerinin sonuna yaklaştıkları zaman, onları güzellikle (ric’at yaparak nikâhınızda) tutun, yahud güzellikle (haklarını ödeyerek) onlardan ayrılın; ve içinizden adalet sahibi iki erkeği de şahid yapın. (Siz de ey şahidler), şahidliği Allah için doğru ifa edin. Bu, size söylenen var ya, onunla Allah’a ve ahiret gününe iman etmekte olan kimselere öğüt verilir. Kim de Allah’dan korkarsa, ona (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder. Bekleme sürelerinin sonuna yaklaştıkları zaman onları ya iyilikle* güzellikle tutun, ya da güzellikle ayırın. İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun; şahitliği Allah için yerine getirin. Bununla Allah´a ve Âhiret gününe imân edenlere öğüt verilir. Kim Allah´tan korkar (da karşı gelmekten) sakınırsa, Allah ona bir çıkış imkânı sağlar. Sonra (o kadınlar) müddetlerini doldur (mıya yaklaş) dıkları zaman onları ya güzellikle tutun, yahud güzellikle kendilerinden ayrılın ve içinizden adalet saahibi iki kişiyi de şâhid yapın. (Ey şâhidler siz de) şâhidliği Allah için edâ edin. İşte bu (yok mu?) Allaha ve âhiret gününe îman etmekde olanlara onunla öğüt verilir. Kim Allahdan korkarsa (Allah) ona bir (kurtulub) çıkış yeri ihsan eder. Müddetlerini tamamlayınca da onları güzellikle alın, yahut da güzellikle ayrılın onlardan ve sizden iki tâne adâlet sâhibi tanığı bulundurun da tanıklık etsinler ve tanıklığı da Allah için doğru yapın; işte Allah´a ve âhiret gününe inanana böylece öğüt verilmededir; ve kim, çekinirse Allah´tan, ona sıkıntıdan bir kurtuluş vesîlesi yaratır.
65-Talak Suresi

3.Ayet
Medine

28
557
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ ۚ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ ۚ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ ۚ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا -3
(Ve yerzukhu min haysu la yahtesibu ve men yetevekkel ´alellahi fehuve hasbuhu innallahe baliğu emrihi kad ce´alallahu likulli şey´in kadren.)
65-Talak Suresi
3.Ayet
Medine
28
557
Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur. Ve onu hatır-u hayaline gelmez cihetten merzuk eder ve her kim Allaha tevekkül kılarsa o ona yetişir, her halde Allah emrini yerine getirir, Allah her şey için bir mıkdar ta´yin etmiştir Bir de ona, ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Muhakkak ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir kader, (ölçü ve muayyen bir zaman) tayin etmiştir. Ve ummadığı, hesaplıyamadığı bir cihetten onu rızıklandırır. Kim Allah´a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Gerçekten Allah, her şey için bir ölçü belirleyip ortaya koymuştur. Onu haatır-u hayâline gelmeyecek bir cihetden de rızıklandırır. Kim Allaha güvenib dayanırsa O, kendisine yetişir. Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü ta´yîn etmişdir. Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah´a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tâyîn etmiştir.
65-Talak Suresi

4.Ayet
Medine

28
557
وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِنْ نِسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ ۚ وَأُولَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَنْ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ ۚ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَلْ لَهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا -4
(Vellaiy yeisne minelmehıydı min nisaikum inirtebtum fe´ıddetuhunne selasetu işhurin vellaiy lem yehıdne ve ulatul´ahmali eceluhunne en yeda´ne hamlehunne ve men yettekıllhe yec´al lehu min emrihi yusren.)
65-Talak Suresi
4.Ayet
Medine
28
557
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir. Hayızdan kesilmiş olan kadınlarınız -şübhelendinizse- onların ıddeti de üç aydır, hayız görmiyenler de öyle, yüklülerin ise ecelleri hamillerini vaz´ etmeleridir ve her kim Allaha korunursa Allah onun işine bir kolaylık verir (Yaşlılık dolayısı ile) hayızdan kesilmiş kadınlarınız (hakkındaki iddet bekleme hükmünden) şübhelendinizse, (Bunu bilemediğinize göre) onların iddeti de üç aydır; henüz hayız görmiyenler de öyle... (Boşandıkları zaman üç ay iddet beklerler.) Gebe kadınların iddetleri ise, çocuklarını doğurmaları ile son bulur. Kim Allah’dan korkarsa, Allah onun işine bir kolaylık verir. Kadınlarınızdan ay halinden ümitleri kesilmiş olanların iddetlerl hakkında şüphelenirseniz, onların iddeti üç aydır. Henüz ay hali görmeyen kadın da böyle... Gebe kadınların ise bekleme süresi, doğum yapmasıyla son bulur. Kim Allah´tan korkup sakınırsa, Allah, onun işinde bir kolaylık sağlar. Kadınlarınız içinden artık âdetden kesilmiş olanlarla henüz âdetini görmemiş bulunanlar (ın iddetlerin) de, eğer şübhe ederseniz, onların iddeti üç aydır. Yüklü kadınların iddetleri ise yüklerini vaz etmeleri (le biter). Kim Allahdan korkarsa O, kendisine (her) işinde, bir kolaylık verir. Kadınlarınızdan âdetten kesilmişlerin, kesilip kesilmedikleri hakkında şüpheye düşerseniz müddetleri, üç aydır ve âdet görmeyenlerin de böyle ve gebe olanların müddeti, çocuklarını doğuruncaya dek ve kim çekinirse Allah´tan, onun işine bir kolaylık verir o.
65-Talak Suresi

5.Ayet
Medine

28
557
ذَٰلِكَ أَمْرُ اللَّهِ أَنْزَلَهُ إِلَيْكُمْ ۚ وَمَنْ يَتَّقِ اللَّهَ يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّئَاتِهِ وَيُعْظِمْ لَهُ أَجْرًا -5
(Zalike emrullahi enzelehu ileykum ve men yettekıllahe yukeffir ´anhu seyyiatihi ve yu´zum lehu ecren.)
65-Talak Suresi
5.Ayet
Medine
28
557
İşte bu, Allah’ın size indirdiği emridir. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını büyütür. İşte bu (anlatılan ahkâm) Allahın emridir, onu size indirdi ve her kim Allahdan korkarsa Allah onun kabahatlerini örter ve ecrini büyültür İşte bu (anlatılan hükümler), Allah’ın emridir; (amel etmek için) onu size indirdi. Kim Allah’dan korkarsa, Allah onun günahlarını örter ve onun sevabını büyütür. Bu Allah´ın buyruğudur ki, size indirmiştir. Kim Allah´tan korkar (buyruğuna karşı gelmekten) sakınırsa, Allah, onun kötülüklerini örtüp temizler; mükâfatını büyültür. İşte bu (nlar) Allahın size indirdiği emridir. Kim Allahdan korkarsa (Allah) onun kusurlarını örter, onun mükâfatını büyütür. Budur Allah´ın emri ki size indirmiştir onu ve kim, çekinirse Allah´tan, onun kötülüklerini örter ve mükâfâtını büyültür.
65-Talak Suresi

6.Ayet
Medine

28
558
أَسْكِنُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ سَكَنْتُمْ مِنْ وُجْدِكُمْ وَلَا تُضَارُّوهُنَّ لِتُضَيِّقُوا عَلَيْهِنَّ ۚ وَإِنْ كُنَّ أُولَاتِ حَمْلٍ فَأَنْفِقُوا عَلَيْهِنَّ حَتَّىٰ يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ ۚ فَإِنْ أَرْضَعْنَ لَكُمْ فَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ ۖ وَأْتَمِرُوا بَيْنَكُمْ بِمَعْرُوفٍ ۖ وَإِنْ تَعَاسَرْتُمْ فَسَتُرْضِعُ لَهُ أُخْرَىٰ -6
(Eskinuhunne min haysu sekentum min vucdikum ve la tudarruhunne litudayyiku ´aleyhinne ve in kunne ulati hamlin feenfiku ´aleyhinne hatta yeda´ne hamlehunne fein erda´ne lekum featuhunne ucurehunne ve´temiru beynekum bima´rufin ve in te´asertum feseturdı´u lehu uhra.)
65-Talak Suresi
6.Ayet
Medine
28
558
Onları (iddetleri süresince) gücünüz nispetinde, oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için (çocuğu) emzirirlerse (emzirme) ücretlerini de verin ve aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız, çocuğu baba hesabına başka bir kadın emzirecektir. O kadınları gücünüzün yettiğinden sâkin olduğunuz yerin bir kısmında iskân ediniz ve üzerlerine tazyık yapmak için onları ızrara kalkışmayınız ve eğer yüklü iseler hamillerini vaz´ edinciye kadar nefakalarını verin, sonra sizin hisabınıza emzirirlerse o vakit de ecirlerini verin ve aranızda iyilikle emr edin ve eğer zorlaşıyorsanız o halde baba hisabına diğer bir emzikli emzirecektir. (Boşamış olduğunuz) o kadınları, (iddetleri zarfında) gücünüzün yettiği kadar oturduğunuz yerin bir kısmında oturtun. Bir de üzerlerine tazyik yapmak için onlara zarar vermeye kalkışmayın; ve eğer gebe iseler, çocuklarını doğuruncaya kadar nafakalarını verin. Sonra (boşadığınız kadınlarla ilginiz kesilince) sizin hesabınıza (çocuklarınızı) emzirirlerse, o vakit de ücretlerini verin ve aranızda iyilikle (ücret işini) müşavere edin; anlaşın. Eğer (anne çocuğa süt vermemekle) güçlüğe uğrarsanız, bu takdirde baba hesabına (çocuğu) başka bir kadın emzirecektir. (Boşayıp da henüz iddeti sona ermemiş) kadınları, gücünüz ve imkânınız elverdiği nisbette oturduğunuz yerde oturtun. Sıkıntıya uğratmak için kendilerine sakın zarar vermeyin. Eğer o (boşadığınız) kadınlar gebe iseler, doğumlarını yapıncaya kadar nafakalarını verin. Size ait çocuğu emzirirse ücretlerini verin. (Bu hususları) aranızda güzellikle örfe uygun şekilde görüşün. Eğer aranızda sıkıntıya sebep bir anlaşmazlık çıkarsa, çocuğu başka bir kadın emzirecek (şekilde karar alabilirsiniz). (Boşanan) o kadınları, gücünüzün yetdiği kadar, ikaamet etdiğiniz yerin bir kısmında oturtun. (Evleri) başlarına dar etmek (onları çıkmıya mecbur kılmak) için kendilerine zarar yapmayın. Eğer onlar yüklü iseler yüklerini koyuncuya kadar nafakalarını verin. Eğer (kendilerinden olan evlâdlarınızı) sizin fâidenize emzirirlerse onlara ücretlerini verin. Aranızda (bu hususda) güzelce müşavere edin. Eğer güçlüğe uğrarsanız o halde (çocuğu) onun (nisabına) bir başka (kadın) emzirecekdir. Onları, gücünüz yeterse oturduğunuz yerin bir kısmında oturtun ve onları sıkıştırarak zararlandırmayın ve gebeyseler doğuruncaya dek doyurun onları ve çocuklarınızı emziriyorlarsa da artık ücretlerini verin ve karı koca; güzelce danışıp görüşerek yapın bu işleri ve bir güçlük çıkarsa çocuğu başka bir kadın emzirir artık.
65-Talak Suresi

7.Ayet
Medine

28
558
لِيُنْفِقْ ذُو سَعَةٍ مِنْ سَعَتِهِ ۖ وَمَنْ قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنْفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ ۚ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا ۚ سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا -7
(Liyunfık zu se´a tin min se´atihi ve men kudire ´aleyhi rizkuhu felyunfık mimma atahıllahu la yukellifullahu nefsen illa ma ataha seyec´alullahu ba´de ´usrin yusren.)
65-Talak Suresi
7.Ayet
Medine
28
558
Eli geniş olan, elinin genişliğine göre nafaka versin. Rızkı dar olan da, Allah’ın ona verdiğinden (o ölçüde) harcasın. Allah, bir kimseyi ancak kendine verdiği ile yükümlü kılar. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır. Genişliği olan genişliğinden infak etsin, rızkı dar olan da Allahın ona verdiğinden infak eylesin, Allah bir nefse verdiğinden başka teklif etmez, Allah bir usrun arkasından bir yüsür yapar Genişliği (zenginliği) olan, (boşanmış kadınlara ve süt annelere) genişliğinden nafaka versin; rızkı dar olan da, Allah’ın ona verdiğinden harcasın. Allah bir kimseyi, ancak ona verdiği şeyle mükellef tutar. Allah bir güçlüğün arkasından bir kolaylık ihsan eder. Geniş imkânı olan, geniş imkânına göre nafaka versin. Rızkı dar ve sınırlı olan ise, Allah´ın kendisine verdiğinden nafaka versin. Allah, hiç kimseye verdiğinden fazlasını teklif etmez. Allah, bir sıkıntı ve zorluğun ardından bir kolaylık meydana getirir. (Haali, vakti) geniş olan, nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan (fakîr) de nafakayı Allahın ona verdiğinden versin. Allah hiçbir nefse, ona verdiğinden başkasını yüklemez. Allah, güçlüğün arkasından kolaylık ihsan eder. Vakti hâli yerinde ve eli geniş olan, vaktine hâline göre nafaka versin ve rızkı dar olana gelince, Allah, kendisine ne verirse onun bir kısmını nafaka olarak versin; Allah, hiç kimseye, kendi verdiği miktardan daha fazla bir şey teklif etmez. Allah, güçlükten sonra bir kolaylık verecektir.
65-Talak Suresi

8.Ayet
Medine

28
558
وَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ عَتَتْ عَنْ أَمْرِ رَبِّهَا وَرُسُلِهِ فَحَاسَبْنَاهَا حِسَابًا شَدِيدًا وَعَذَّبْنَاهَا عَذَابًا نُكْرًا -8
(Ve keeyyin min karyetin ´atet ´an emri rabbiha ve rusulihi fehasebnaha hısaben şediyden ve ´azzebnaha ´azaben nukren.)
65-Talak Suresi
8.Ayet
Medine
28
558
Nice kentlerin halkı Rablerinin ve O’nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azdılar. Bu yüzden kendilerini çetin bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba çarptırdık. Nice memleket (nice şenlik) Rabbının ve rasullerinin emrinden çıkıp azdı da biz onu şiddetli bir hisaba çektik ve görülmedik bir azâba giriftar eyledik Nice memleket (halkı) Rabbinin ve peygamberlerinin emrinden çıkıb azdı da, biz onları şiddetli bir hesaba çektik ve görülmedik bir azabla kendilerini azablandırdık. Nice kasaba (halkı) Rabbının ve Peygamberlerinin buyruğu dışına çıkıp azgınlık gösterdi de biz onları çetin bir hesaba tabi tuttuk ve bilinmedik bir azaba uğrattık. Rabbinin ve Onun peygamberlerinin emrinden uzaklaşıb azmış olan nice memleket vardır ki biz onları en çetin bir hisâba çekmiş, onları akıllara şaşkınlık verecek bir azaba dûçâr etmişizdir. Nice şehirler var ki halkı, Rablerinin ve onun peygamberlerinin emirlerine karşı gelmiştir de onları, çetin bir sûrette hesâba çekmişizdir ve onları helâk ederek azaplandırmışızdır.
65-Talak Suresi

9.Ayet
Medine

28
558
فَذَاقَتْ وَبَالَ أَمْرِهَا وَكَانَ عَاقِبَةُ أَمْرِهَا خُسْرًا -9
(Fezakat vebale emriha ve kane ´akıbetu emriha husren.)
65-Talak Suresi
9.Ayet
Medine
28
558
Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu. O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu Öylece küfürlerinin cezasını taddılar ve işlerinin sonu bir hüsran oldu. (Ahirette de bir perişanlık içindeler.) Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar da işlerinin sonu hüsran oldu. İşte o (her memleket halkı) yapdığının ağırlığını tatmış, işinin sonu bir hüsran (ve helak) olmuşdur. Derken yaptıklarının vebâlini tatmışlardır da işlerinin sonu, ziyan olup gitmiştir.
65-Talak Suresi

10.Ayet
Medine

28
558
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا ۖ فَاتَّقُوا اللَّهَ يَا أُولِي الْأَلْبَابِ الَّذِينَ آمَنُوا ۚ قَدْ أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكُمْ ذِكْرًا -10
(E´addallahu lehum ´azaben şediyden fettekullahe ya ulil´elbabi ellizyne amenu kad enzelallahu ileykum zikren.)
65-Talak Suresi
10.Ayet
Medine
28
558
Allah, ahirette onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. O hâlde, ey iman etmiş olan akıl sahipleri, Allah’a karşı gelmekten sakının! Allah, size bir zikir (Kur’an) indirdi. Allah öyleler için şehid bir azâb hazırlamıştır, ondan dolayı Allahtan korkun da korunun ey halis özü, temiz aklı olanlar, iyman edenler! İşte Allah size bir zikr indirdi Allah, (ahirette) onlara şiddetli bir azab hazırlamıştır. O halde Allah’dan korkun, ey akıl sahibleri!... Ey iman edenler; işte Allah, size bir zikir (Kur’an) indirdi. Allah, onlara çetin bir azâb hazırladı. Artık siz ey imân eden akıl sahipleri ! Allah´tan korkun (O´nun buyruklarına karşı gelmekten) sakının. Gerçekten Allah size bir zikir (Kur´ân) indirmiştir. Allah onlar (ın benzerleri) için (de) pek çetin bir azâb hazırladı. O halde ey îman etmiş olan salim akıl saahibleri, Allahdan korkun. Allah size hakıykî bir zikir indirmiş. Allah onlara çetin bir azap da hazırlamıştır, artık çekinin Allah´tan ey aklı başında olanlar; ey îmân edenler, andolsun ki Allah, size bir öğüt olan Kur´ân´ı indirmiştir.
65-Talak Suresi

11.Ayet
Medine

28
558
رَسُولًا يَتْلُو عَلَيْكُمْ آيَاتِ اللَّهِ مُبَيِّنَاتٍ لِيُخْرِجَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ ۚ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللَّهِ وَيَعْمَلْ صَالِحًا يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۖ قَدْ أَحْسَنَ اللَّهُ لَهُ رِزْقًا -11
(Resulen yetlu ´aleykum ayatillahi mubeyyinatin liyuhricelleziyne amenu ve ´amilussalihati minezzulumati ilennuri ve men yu´min billahi ve ya´mel salihan yudhılhu cennatin tecriy min tahtihel´enharu halidiyne fiyha ebeden kad ahsenallahu lehu rizkan.)
65-Talak Suresi
11.Ayet
Medine
28
558
İman edip salih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi. Kim Allah’a inanır ve salih bir amel işlerse, Allah onu, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah, gerçekten ona güzel bir rızık vermiştir. Bir Rasul gönderdi, Allahın nûrlar saçan, yollar açan âyetlerini sizlere karşı okuyor ki iyman edip salih amel işliyenleri zulmetlerden nûra çıkarsın ve her kim Allaha iyman edip salâh ile çalışırsa Allah onu altından ırmaklar akar cennetlere koyacak. Orada ebediyyen muhalledler, öyleki Allah ona hakikaten güzel bir rızk ihsan etmiş. Bir Peygamber gönderdi; Allah’ın emir ve yasaklarını açıklayan âyetlerini sizlere karşı okuyor ki, iman edib salih ameller işliyenleri karanlıklardan (küfür ve cehaletten), nûra (imana ve aydınlığa) çıkarsın. Kim Allah’a iman edib de salih amel işlerse, Allah onu (ahirette ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere, içlerinde ebedî kalmak üzere koyacaktır. Doğrusu Allah, ona, ne güzel bir rızık ihsan etmiş!... Ayrıca, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah´ın açık-seçik ve açıklayıcı âyetlerini okuyan bir peygamber göndermiştir. Kim Allah´a inanır da iyi-yararlı amelde bulunursa, Allah onu, altlarından ırmaklar akan içinde devamlı kalacakları Cennetlere yerleştirir. Allah, ona cidden güzel bir rızıkla ihsanda bulunmuştur. İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanları karanlıklardan nuura çıkarmak için, bir (de) peygamber (göndermişdir ki) o, Allahın (her şey´i) açık açık bildiren âyetlerini size karşı (işte) okuyup durmakdadır. Kim Allaha îman eder, iyi amel (ve hareket) de de bulunursa (Allah) onu altlarından ırmaklar akan cennetlere, hepsi de içlerinde ebedî ve sermedî kalıcı olarak sokar. Allah ona hakıykat ne güzel rızık (ve sevab) vermişdir. Peygamberi de göndermiştir ki size Allah´ın apaçık âyetlerini okumadadır inananları ve iyi işlerde bulunanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için ve kim, Allah´a inanır ve iyi işlerde bulunursa onu, ebedî kalmak üzere, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere koyar, gerçekten de Allah, ona en güzel bir rızık verir.
65-Talak Suresi

12.Ayet
Medine

28
558
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا -12
(Allahulleziy haleka seb´a semavatin ve minel´ardı mislehunne yetenezzelul´emru beynehunne lita´lemu ennallahe ala kulli şey´in kadirun ve ennalahe kad ehata bikulli şey´in ´ılmen.)
65-Talak Suresi
12.Ayet
Medine
28
558
Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz. O Allah ki yedi Semâ yaratmış. Arzdan da onların bir mislini, aralarından emir inip duruyor; şunu bilesiniz diye ki: Allah her şey´e kadirdir ve Allah her şey´i ılmiyle ihata etmiştir. O Allah’dır ki, yedi (kat) gök yaratmış, arzdan da onların mislini (yine yedi kat)... Allah’ın emri ve kazası, bütün bunların arasında inib duruyor; bilesiniz ki, Allah her şeye kadirdir ve her şeyi ilmi ile kuşatmıştır. O Allah ki, yedi göğü ve yerden de onların bir benzerini yarattı. O´nun emri bunlar arasına iner de iner. Bu da, Allah´ın kudretinin herşeye yettiğini ve Allah´ın gerçekten herşeyi ilmiyle kapsayıp kuşattığını bilmeniz içindir. Allah, yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmış olandır. Emr (i) bütün bunların arasında durmadan iner. Allahın (bunları yaratması Onun) hakıykaten herşey´e kaadir olduğunu, ilmiyle hakıykaten herşey´i kaplamış bulunduğunu bilmeniz içindir. Bir Allah´tır ki yaratmıştır yedi göğü ve yeryüzünü de onun misli olarak yedi kat halketmiştir; bunların arasında, emri, inip durmadadır. Allah´ın, şüphesiz, her şeye gücü yettiğini bilmeniz ve şüphe yok ki Allah´ın bilgisinin, gerçekten de her şeyi kavradığını, kuşattığını anlamanız için.

KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

A  B  C  D  E  F  G  H  İ  K  L  M  N  R  S  Ş  T  V  Y  Z


KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021