KUR'AN-I KERİM 83-Mut'affifin Suresideki 36 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
83-Mut'affifin Suresi
1.Ayet Mekke 30 587 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَيْلٌ لِلْمُطَفِّفِينَ
-1
(Veylun lilmutaffifiyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
1.Ayet Mekke 30 587 |
Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay hâline! | Veyl o mutaffifîne | Azab olsun, ölçüde tartıda noksanlık edenlere... | Ölçü ve tartıda doğru davranmayanların vay hâline! | Ölçekde ve tartıda hîle yapanların vay haaline! | Yazık ölçüye, tartıya hîle katanlara. |
83-Mut'affifin Suresi
2.Ayet Mekke 30 587 |
الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
-2
(Elleziyne izektalu ´alennasi yestevfune.) |
83-Mut'affifin Suresi
2.Ayet Mekke 30 587 |
Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. | Ki nâs üzerinden kendilerine ölçtükleri zaman tam basarlar | Ki onlar, insanlardan ölçüp (haklarını) aldıkları zaman, tam olarak alırlar. | Onlar ki, insanlardan ölçüp alırken noksansız alırlar. | Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman (haklarını) tastamam alanlar, | Öyle kişilerdir onlar ki insanlardan bir şey alırlarken tamam ölçerler. |
83-Mut'affifin Suresi
3.Ayet Mekke 30 587 |
وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
-3
(Ve iza kaluhum ev vezenuhum yuhsirune.) |
83-Mut'affifin Suresi
3.Ayet Mekke 30 587 |
Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. | Onlara ölçtükleri veya tarttıkları vakıt ise eksiltirler | Fakat insanlara (verilmek üzre) ölçtükleri, yahud onlara tarttıkları zaman eksiltirler. | Kendileri onlara ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçüp tartarlar. | Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksilenlerdir. | Ve insanlara ölçüp tartarlarken eksik ölçerler, eksik tartarlar. |
83-Mut'affifin Suresi
4.Ayet Mekke 30 587 |
أَلَا يَظُنُّ أُولَٰئِكَ أَنَّهُمْ مَبْعُوثُونَ
-4
(Ela yezunnu ulaike ennehum meb´usune.) |
83-Mut'affifin Suresi
4.Ayet Mekke 30 587 |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? | (4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba´s olunacaklar? | Bunlar, zannetmezler mi ki, öldükten sonra kendileri diriltecekler, | (4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ? | Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı, | Onlar, gerçekten de tekrar dirilip kalkacaklarını sanmıyorlar mı? |
83-Mut'affifin Suresi
5.Ayet Mekke 30 587 |
لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
-5
(Liyevmin ´azıymin.) |
83-Mut'affifin Suresi
5.Ayet Mekke 30 587 |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? | (4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba´s olunacaklar? | Şiddetli büyük bir günde (kıyamette)?... | (4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ? | Büyük bir günde, | Pek büyük bir gün için. |
83-Mut'affifin Suresi
6.Ayet Mekke 30 587 |
يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
-6
(Yevme yekumunnasu lirabbil´alemiyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
6.Ayet Mekke 30 587 |
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı? | O gün ki nâs rabbül´âlemîn için kıyam edecekler | O gün insanlar, âlemlerin Rabbi için (O’na hesab vermek için, kabirlerinden) kalkacaklar. | O günde ki, insanlar kalkıp âlemlerin Rabbının huzurunda dururlar. | Aalemlerin Rabbi (olan Allahın hükmü) için insanların (kabirlerinden) kalkacağı günde? | Öylesine bir gün ki insanlar, âlemlerin Rabbinin emriyle kalkarlar. |
83-Mut'affifin Suresi
7.Ayet Mekke 30 587 |
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ
-7
(Kella inne kitabelfuccari lefiy sicciynin.) |
83-Mut'affifin Suresi
7.Ayet Mekke 30 587 |
Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dedir. | Hayır hayır. Çünkü fâcirlerin yazısı siccîndedir | Hayır, (o hileye sapmayın, ahireti inkâr etmeyin). Çünkü kâfirlerin (amel) defterleri, (Siccin adı verilen) bir kütükte tesbit edilmiştir. | Hayır, bırakın ciddiyetsizliği! Açıktan günah işleyip haklara tecâvüz edenlerin defteri «Siccîn»dedir. | Sakın (hîleye sapmayın. Âhiret hisâbını unutmayın). Çünkü kötülerin kitabı muhakkak ki «Siccîn» dedir. | İş sandıkları gibi değil; şüphe yok ki kötülük edenlerin amel defterleri, elbette siccîndedir. |
83-Mut'affifin Suresi
8.Ayet Mekke 30 587 |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ
-8
(Ve ma edrake ma sicciynun.) |
83-Mut'affifin Suresi
8.Ayet Mekke 30 587 |
“Siccîn”in ne olduğunu sen ne bileceksin. | Bildin mi siccîn nedir? | Bildin mi Siccîn nedir? | (8-9) «Siccîn» nedir bilir misin ? Yazılı bir kitaptır. | Sicciînin ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? | Ve nedir, bilir misin siccîn? |
83-Mut'affifin Suresi
9.Ayet Mekke 30 587 |
كِتَابٌ مَرْقُومٌ
-9
(Kitabun merkumun.) |
83-Mut'affifin Suresi
9.Ayet Mekke 30 587 |
O, yazılmış bir kitaptır. | Terkıym olunmuş bir kitab | O, (insanoğlunun amellerinin içine) yazılı bulunduğu bir kitabdır. | (8-9) «Siccîn» nedir bilir misin ? Yazılı bir kitaptır. | (O) yazılmış bir kitabdır. | Bir kitaptır ki yazılmış. |
83-Mut'affifin Suresi
10.Ayet Mekke 30 587 |
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
-10
(Veylun yevmeizin lilmukezzibiyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
10.Ayet Mekke 30 587 |
(10-11) O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay hâline! | Veyl o gün o yalan diyenlere | Buna inanmıyanların, o gün vay haline!... | O gün (Hakk´ı) yalanlayanların vay hâline ! | Yalan sayanların o gün vay haaline! | Vay hallerine o gün yalanlayanların. |
83-Mut'affifin Suresi
11.Ayet Mekke 30 587 |
الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ
-11
(Elleziyne yukezzibune biyevmiddiyni.) |
83-Mut'affifin Suresi
11.Ayet Mekke 30 587 |
(10-11) O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay hâline! | O dîn gününü tekzîb edenlere | Ki onlar, hesab gününü inkâr ediyorlar. | Onlar ki dîn gününü (ceza ve hesap gününü) yalan sayarlar. | ki onlar, o dîn gününü yalan saymakda olanlardır. | Onların ki yalanlarlardı cezâ gününü. |
83-Mut'affifin Suresi
12.Ayet Mekke 30 587 |
وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
-12
(Ve ma yukezzibu bihi illa kullu mu´tedin esiymin.) |
83-Mut'affifin Suresi
12.Ayet Mekke 30 587 |
Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkâr eder. | Ki onu ancak her bir haddini aşgın, günaha düşgün, tekzîb eder | Halbuki onu, ancak her azgın günahkar inkâr eder. | Oysa onu ancak haddini aşan her günahkâr yalanlar. | Halbuki onu haddi aşkın ve taşkın, günâha düşkün olan her kişiden başkası yalan saymaz. | Ve o günü, yalnız haddini aşan ve boyuna suç işleyip duran kişiler yalanlarlar. |
83-Mut'affifin Suresi
13.Ayet Mekke 30 587 |
إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
-13
(İza tutla aleyhi ayatuna kale esatıyrul´evveliyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
13.Ayet Mekke 30 587 |
Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der. | Karşısında âyetlerimiz okunurken evvelkilerin esatîri dedi | Ona ayetlerimiz okununca “- Evvelkilerin masalları.” demiştir. | Karşısında âyetlerimiz okunduğu zaman, «bu öncekilerin masallarıdır» der. | Onun karşısında âyetlerimiz okununca «Evvelkilerin masallarıdır» demişdir o. | Onlara âyetlerimizi okuyunca derler ki: Öncekilere âit masallar. |
83-Mut'affifin Suresi
14.Ayet Mekke 30 587 |
كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
-14
(Kella bel rane ´ala kulubihim ma kanu yeksibune.) |
83-Mut'affifin Suresi
14.Ayet Mekke 30 587 |
Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır. | Hayır hayır! Fakat onların kazancları kalblerinin üzerine pas bağlamıştır | Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır. | Hayır, hayır; onların kazandıkları (günahlar, haklara tecâvüz) kalbleri üzerinde pas bağlamıştır. | Hayır (hakıykat öyle değil), bil´akis, onların kazanmakda oldukları (irtikâb edegeldikleri mâ´siyetler) kalblerini yenmiş (paslandırmış) dır. | İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur. |
83-Mut'affifin Suresi
15.Ayet Mekke 30 587 |
كَلَّا إِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَ
-15
(Kella innehum ´an rabbihim yevmeizin lemahcubune.) |
83-Mut'affifin Suresi
15.Ayet Mekke 30 587 |
Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır. | Hayır hayır! Muhakkakki onlar o gün rablarından hicabda kalacaklar | Hayır, (Onlar iman etmezler). Muhakkak ki onlar, o kıyamet günü Rablerinin rahmetinden menedilmişlerdir. | Hayır, (iş bu kadar do değil), onlar o gün elbette Rablarından (O´nu görmekten, rahmetine, yüce nimetlerine ermekten) perde arkasında (mahrum ve mahcûb) kalacaklardır. | Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat´iyyen mahrumdurlar. | İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar. |
83-Mut'affifin Suresi
16.Ayet Mekke 30 587 |
ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُو الْجَحِيمِ
-16
(Summe innehum lesalulcahıymi.) |
83-Mut'affifin Suresi
16.Ayet Mekke 30 587 |
Sonra onlar muhakkak cehenneme gireceklerdir. | Sonra onlar muhakkak Cahîme yaslanacaklar | Sonra muhakkak onlar ateşe girecekler... | Sonra onlar mutlaka Cehennem´e varıp girecekler. | Sonra onlar muhakkak ve muhakkak o alevli cehenneme gireceklerdir. | Sonra da şüphe yok ki onlar, elbette cehenneme atılırlar. |
83-Mut'affifin Suresi
17.Ayet Mekke 30 587 |
ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنْتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ
-17
(Summe yukalu hazelleziy kuntum bihi tukezzibune.) |
83-Mut'affifin Suresi
17.Ayet Mekke 30 587 |
Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir. | Sonra da denecek: işte bu, sizin o tekzîb edip durduğunuz | Sonra (onlara) şöyle denilecek: “- İşte (dünyada) inkâr etmiş olduğunuz (azab) budur.” | Sonra da, «İşte yalanlamakta olduğunuz şey budur!» denilecek. | Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek. | Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız. |
83-Mut'affifin Suresi
18.Ayet Mekke 30 587 |
كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
-18
(Kella inne kitabel´ebrari lefiy ´ılliyyiyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
18.Ayet Mekke 30 587 |
Hayır (sandıkları gibi değil!) iyilerin yazısı “İlliyyûn”dadır. | Hayır hayır! Çünkü ebrarın yazısı ılliyyîndedir | Hayır, (o kâfirler gibi, olmayın). Çünkü itaatkâr olan sadıkların kitabları (amelleri) İlliyyîn’dedir=yedinci kat gökte veya müzeyyen bir kitabda kayıtlıdır. | Hayır, hayır; (yalan saymak ne demek ?) İyilerin amel defteri «İl-liyyîn» dedir. | Hakkaa ki iyilerin (amel) kitab (lar) ı, hiç şübhesiz «İlliyyîn» dedir. | İş öyle değil, şüphe yok ki iyi kişilerin amel defterleri, illiyyîn´dedir. |
83-Mut'affifin Suresi
19.Ayet Mekke 30 587 |
وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ
-19
(Ve ma edrake ma ´ılliyyune.) |
83-Mut'affifin Suresi
19.Ayet Mekke 30 587 |
“İlliyyûn”un ne olduğunu sen ne bileceksin. | Bildin mi ılliyyîn nedir? | Bildin mi, İlliyyîn nedir? | «İlliyyîn» nedir bilir misin? | «İlliyyîn» in ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? | Ve nedir, bilir misin illiyyîn? |
83-Mut'affifin Suresi
20.Ayet Mekke 30 587 |
كِتَابٌ مَرْقُومٌ
-20
(Kitabun merkumun.) |
83-Mut'affifin Suresi
20.Ayet Mekke 30 587 |
O, yazılmış bir kitaptır. | Terkıym olunmuş bir kitab | O, (güzel) yazılmış bir kitabdır. | Yazılı bir kitaptır. | (O), yazılmış bir kitabdır, | Bir kitaptır ki yazılmış. |
83-Mut'affifin Suresi
21.Ayet Mekke 30 587 |
يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ
-21
(Yeşheduhulmukarrebune.) |
83-Mut'affifin Suresi
21.Ayet Mekke 30 587 |
Ona, Allah’a yakın olanlar şâhit olur. | Ki ona mukarrebîn şâhid olurlar | Ona (Mukarrebûn adlı) melekler şahid olur. | Allah´a çok yakın melekler ona şâhid olurlar. | ki huzuurunda mukarreb (olan melek) ler bulunur. | Onu görür ancak mâbutlarına yaklaştırılanlar. |
83-Mut'affifin Suresi
22.Ayet Mekke 30 587 |
إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
-22
(İnnelebrare. Lefiy na´ıymin.) |
83-Mut'affifin Suresi
22.Ayet Mekke 30 587 |
Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler. | Haberiniz olsun ki ebrar muhakkak bir naîm içindedir | Muhakkak (Allah’a itaat eden) iyi kimseler, nimetleri devamlı olan Naîm cennetinde, | Şüphesiz ki iyiler nîmet içindedirler. | Şübhesiz o iyiler (cennet) ni´met (leri) içinde, | Şüphe yok ki iyi kişiler, elbette cennettedir. |
83-Mut'affifin Suresi
23.Ayet Mekke 30 587 |
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ
-23
(´Alel´eraiki yenzurune.) |
83-Mut'affifin Suresi
23.Ayet Mekke 30 587 |
Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler. | Erîkeler üzerinde nezaret ederler | Koltuklar üzerinde (neşe ile etrafı) seyrederler. | Tahtlar üzerinde (çevreyi) seyredeceklerdir. | (süslü) tahtlar üzerinde (kendilerine verilen ni´metleri) temâşâ edeceklerdir. | Tahtlar üstünde bakarlar. |
83-Mut'affifin Suresi
24.Ayet Mekke 30 587 |
تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ
-24
(Ta´rifu fiy vucuhihim nadretenna´ıymi.) |
83-Mut'affifin Suresi
24.Ayet Mekke 30 587 |
Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün. | Yüzlerinde naîmîn revnakını tanırsın | Öyle ki, nimetlenmelerinin zevkini yüzlerinden tanırsın. | Yüzlerinde nimetin içinde bulunmanın pırıltısını tanırsın. | Öyle ki sen o ni´metin (herdem taze) güzelliğini yüzlerinde (görünce) tanırsın. | Tanırsın onları, yüzlerinde cennetin parlaklığı var. |
83-Mut'affifin Suresi
25.Ayet Mekke 30 587 |
يُسْقَوْنَ مِنْ رَحِيقٍ مَخْتُومٍ
-25
(Yuskavne min rahıykın mahtumin.) |
83-Mut'affifin Suresi
25.Ayet Mekke 30 587 |
Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir. | Onlara öyle bir rahîktan sunulur ki mahtum | Onlara (el değmemiş) mühürlü, saf bir şarabdan içirilir. | Ağzı mühürlü saf şaraptan içirilirler, | Onlara mühürlü, haalis bir şarabdan içirilecek, | Sunulur, içirilir onlara hâlis şarap ki içiminin sonu pek hoştur. |
83-Mut'affifin Suresi
26.Ayet Mekke 30 587 |
خِتَامُهُ مِسْكٌ ۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ
-26
(Hıtamuhu miskun ve fiy zalike felyetenafesilmutenasifune.) |
83-Mut'affifin Suresi
26.Ayet Mekke 30 587 |
Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır). İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar. | Hıtamı misk, işte ona imrensin artık imrenenler | Onun, (içinde şarab bulunan kabın) mühürü misktir. Artık imrensin imrenecekler... | Ki sonu misk (gibi)dir. Artık nefaset isteyenler bunun için yarışsınlar. | ki onun (içiminin) sonu bir miskdir. O halde nefaset isteyenler bunu arzuu etmelidir (ler). | Ve sonunda misk kokar; ve özleyip dileyenler, bunu özlesinler, bunu dilesinler. |
83-Mut'affifin Suresi
27.Ayet Mekke 30 588 |
وَمِزَاجُهُ مِنْ تَسْنِيمٍ
-27
(Ve mizacuhu min tesniymin.) |
83-Mut'affifin Suresi
27.Ayet Mekke 30 588 |
O içeceğin katkısı tesnimdir. | Hem mizacı Tesnîmden | O şarabın katığı Tesnim’dendir = kıymeti yüksek bir maddedendir. | Onun katkısı «tesnîm»dir. | (O şarabın) katgısı «Tesnîm» dendir. | Ve bu şaraba Tesnîm ırmağının suyu da karıştırılmıştır. |
83-Mut'affifin Suresi
28.Ayet Mekke 30 588 |
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ
-28
(Aynen yeşrebu bihelmukarrebune.) |
83-Mut'affifin Suresi
28.Ayet Mekke 30 588 |
Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içerler. | Bir çeşme ki mukarrebîn onunla içerler | O Tesnim bir gözedir ki, mukarreb derecesinde olanlar, sırf (katıksız) ondan içerler. | Bir pınar ki, (Allah´a) yakın olma şerefine erişenler ondan içerler. | (O), bir pınardır ki mukarrebler (yalınız) onu içerler. | Öyle bir kaynaktır bu ki ondan, mâbutlarına yaklaşanlar içer. |
83-Mut'affifin Suresi
29.Ayet Mekke 30 588 |
إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
-29
(İnnelleziyne ecremu kanu minelleziyne amenu yadhakune.) |
83-Mut'affifin Suresi
29.Ayet Mekke 30 588 |
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı. | Evet, o cürm işleyenler iyman edenlere gülüyorlardı | Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı. | Gerçekten suçlu günahkârlar (Dünya´da iken) imân edenlere gülerlerdi. | Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi. | Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler. |
83-Mut'affifin Suresi
30.Ayet Mekke 30 588 |
وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
-30
(Ve iza merru bihim yeteğamezune.) |
83-Mut'affifin Suresi
30.Ayet Mekke 30 588 |
Mü’minler yanlarından geçtiğinde, birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı. | Ve onlara uğradıkları zaman birbirlerine göz kırpıyorlardı | Müminler, o kafirlerin yanlarından geçtiklerinde, birbirlerine işaret yaparak (müminleri) ayıblıyorlardı. | Onlara uğradıkları zaman birbirlerine gözle kaşla işarette bulunurlardı. | (Mü´minler) yanlarından geçerlerken birbirlerine kaş göz işaretleri yaparlardı. | Ve onların yanlarından geçerlerken, kaşlarıyla gözleriyle onları işâret ederler, |
83-Mut'affifin Suresi
31.Ayet Mekke 30 588 |
وَإِذَا انْقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِهِينَ
-31
(Ve izenkalebu ila ehlihimunkalebu fekihiyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
31.Ayet Mekke 30 588 |
Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı. | Ve evlerine döndükleri zaman zevklanarak dönüyorlardı | Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı. | Yandaşlarına döndüklerinde neşeli bir eğlence içinde dönerlerdi. | Aailelerine döndükleri vakit (bu maskaralıklarından) zevk duyarak dönerlerdi. | Ve kendi adamlarının yanlarına dönünce de eğlenerek güle güle dönerler. |
83-Mut'affifin Suresi
32.Ayet Mekke 30 588 |
وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ
-32
(Ve iza reevhum kalu inne haulai ledallune.) |
83-Mut'affifin Suresi
32.Ayet Mekke 30 588 |
Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı. | Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı | Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı. | Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi. | Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi. | Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar. |
83-Mut'affifin Suresi
33.Ayet Mekke 30 588 |
وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
-33
(Ve ma ursilu ´aleyhim hafizıyne.) |
83-Mut'affifin Suresi
33.Ayet Mekke 30 588 |
Hâlbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi. | Halbuki üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi | Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi. | Halbuki kendileri onlar üzerine gözcü gönderilmemişlerdi. | Halbuki onlar (mü´minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi. | Ve bunlar, inananların yaptıklarını görüp bellemek için gönderilmediler. |
83-Mut'affifin Suresi
34.Ayet Mekke 30 588 |
فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
-34
(Felyevmelleziyne amenu minelkuffari yadhakune.) |
83-Mut'affifin Suresi
34.Ayet Mekke 30 588 |
İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler. | İşte bugün de iyman edenler kâfirlere gülecekler | İşte bugün (ahirette), müminler de kâfirlere gülecekler, | Bugün ise imân edenler kâfirlere (onların perişan hâline) gülerler. | işte bu gün de îman edenler o kâfirlere gülüyorlar, | Artık bugün, inananlar, kâfirlere gülerler. |
83-Mut'affifin Suresi
35.Ayet Mekke 30 588 |
عَلَى الْأَرَائِكِ يَنْظُرُونَ
-35
(´Alel´eraiki yenzurune.) |
83-Mut'affifin Suresi
35.Ayet Mekke 30 588 |
Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler. | Erîkeler üzerinde nazar edecekler | Koltuklar üzerinde bakarlarken... | Kanepeler üzerinde (çevreyi) seyrederler. | (süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak. | Tahtlar üstünden bakarlar. |
83-Mut'affifin Suresi
36.Ayet Mekke 30 588 |
هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
-36
(Hel suvvibelkuffaru ma kanu yef´alune.) |
83-Mut'affifin Suresi
36.Ayet Mekke 30 588 |
Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı? | Nasıl kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? | Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? | Nasıl, kâfirler yapageldiklerinin cezasını (lâyık olduğu şekilde) buldular mı ? | (Nasıl) o kâfirler işleyegeldilclerinin cezasına çarpıldı (lar) mı?! | Cezâlandılar mı kâfirler, yaptıklarına karşılık? |