80-Abese Suresi Ayet Mealleri KUR'AN-I KERİM 80-Abese Suresideki 42 Ayeti Kerime ve Mealleri
    KUR'AN-I KERİM 80-Abese Suresideki 42 Ayeti Kerime ve Mealleri  بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
ARAPÇA
OKUNUŞU
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
DİYANET VAKFI ELMALILI ALI FIKRI YAVUZ CELAL YILDIRIM HASAN BASRI CANTAY ABDULBAKİ GOLPINARLI
80-Abese Suresi

1.Ayet
Mekke

30
584
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ عَبَسَ وَتَوَلَّىٰ -1
(Abese ve tevella.)
80-Abese Suresi
1.Ayet
Mekke
30
584
(1-2) Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. Ekşidi ve döndü (Peygamber) hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi, (1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi. Yüzünü ekşitib çevirdi, Yüzünü ekşitti ve döndürdü.
80-Abese Suresi

2.Ayet
Mekke

30
584
أَنْ جَاءَهُ الْأَعْمَىٰ -2
(En caihul´a´ma.)
80-Abese Suresi
2.Ayet
Mekke
30
584
(1-2) Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. Çünkü ona a´mâ geldi Kendisine o a’mâ geldi diye... (1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi. kendisine o a´maa geldi diye. Yanına kör geldi diye.
80-Abese Suresi

3.Ayet
Mekke

30
584
وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّىٰ -3
(Ve ma yudriyke le´allehu yezzekka.)
80-Abese Suresi
3.Ayet
Mekke
30
584
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, Ne bilirsin o belki temizlenecek Onun halini sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden sormakla cehalet kirinden) temizlenecekti. (3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ? (Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi. Belki o, arınacaktır, ne bilirsin?
80-Abese Suresi

4.Ayet
Mekke

30
584
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرَىٰ -4
(Ev yezzekkeru fetenfe´ahuzzikra.)
80-Abese Suresi
4.Ayet
Mekke
30
584
Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti. (3-4) Ne bilirsin, belki o temizlenecek veya öğüt alacaktı da o öğüt ona fayda verecekti ? Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi. Yahut da öğüt alacaktır da ondan faydalanacaktır.
80-Abese Suresi

5.Ayet
Mekke

30
584
أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَىٰ -5
(Emma menistağna.)
80-Abese Suresi
5.Ayet
Mekke
30
584
Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; Amma istiğnâ edene gelince Amma (malı ile Allah’a) ihtiyaç göstermiyene gelince; (5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun. Amma (zengin olduğu için) kendisini müstağnî gören adam (yok mu)? Fakat ihtiyacı olmayana gelince.
80-Abese Suresi

6.Ayet
Mekke

30
584
فَأَنْتَ لَهُ تَصَدَّىٰ -6
(Feente lehu tesadda.)
80-Abese Suresi
6.Ayet
Mekke
30
584
Sen, ona yöneliyorsun. Sen onun sadâsına özeniyorsun Sen, ona dönüb sözüne kulak veriyorsun. (5-6) Ama öğüt almaya ihtiyaç duymayanı ise, sen ona yönelip ilgi duyuyorsun. İşte sen onu karşına alıyor (ona yöneliyor) sun. Artık sen onun üstüne düştükçe düşüyorsun.
80-Abese Suresi

7.Ayet
Mekke

30
584
وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ -7
(Ve ma ´aleyke ella yezzekka.)
80-Abese Suresi
7.Ayet
Mekke
30
584
(İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne! Onun temizlenmemesinden sana ne? Onun (İslâm’ı kabul etmeyib) temizlenmemesinden sana ne? (Sen ancak tebliğe memursun). Onun arınmamasından sana ne ? Halbuki onun temizlenmemesinden sana ne? O arınmazsa sana ne?
80-Abese Suresi

8.Ayet
Mekke

30
584
وَأَمَّا مَنْ جَاءَكَ يَسْعَىٰ -8
(Ve emma men caeke yes´a.)
80-Abese Suresi
8.Ayet
Mekke
30
584
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Ve amma sana can atarak gelen Amma sana koşarak gelen, (8-9-10) (Allah´tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun. Amma sana koşarak gelen kimse, Ve fakat sana koşup gelen.
80-Abese Suresi

9.Ayet
Mekke

30
584
وَهُوَ يَخْشَىٰ -9
(Ve huve yahşa.)
80-Abese Suresi
9.Ayet
Mekke
30
584
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Haşyet duyarak gelmişken Allah’dan korkmuş iken, (8-9-10) (Allah´tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun. o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde, Ve korkan kişi.
80-Abese Suresi

10.Ayet
Mekke

30
584
فَأَنْتَ عَنْهُ تَلَهَّىٰ -10
(Feente ´anhu telehha.)
80-Abese Suresi
10.Ayet
Mekke
30
584
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Sen ondan tegafül ediyorsun Sen ondan yüz çeviriyorsun. (8-9-10) (Allah´tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun. sen kendisini bırakıb da oyalanırsın. Sen ondan gaflet ediyor, ona aldırış bile etmiyorsun.
80-Abese Suresi

11.Ayet
Mekke

30
584
كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ -11
(Kella inneha tezkiretun.)
80-Abese Suresi
11.Ayet
Mekke
30
584
Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür. Hayır hayır zinhar, çünkü o bir tezkiredir Hayır, (bir daha böyle yapma) çünkü o Kur’an bir öğüddür. Hayır, hayır; O (Kur´ân) elbette bir öğüttür. Sakın (bir daha böyle yapma Habîbim). Çünkü o (Kur´an) bir öğüddür. Öyle değil, şüphe yok ki Kur´ân, ancak bir öğüttür.
80-Abese Suresi

12.Ayet
Mekke

30
584
فَمَنْ شَاءَ ذَكَرَهُ -12
(Femen şae zekerehu.)
80-Abese Suresi
12.Ayet
Mekke
30
584
Dileyen ondan öğüt alır. İmdi onu dileyen tezekkür etsin Artık dileyen ondan öğüd alır. Arzu eden Onu hatırlayıp öğüt alır. Binâen´aleyh dileyen onu beller. Dileyen dinler, öğüt alır.
80-Abese Suresi

13.Ayet
Mekke

30
584
فِي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍ -13
(Fiy suhufin mukerremetin.)
80-Abese Suresi
13.Ayet
Mekke
30
584
(13-16) O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. Tekrim edilir O Kur’an, (Levh-i Mahfûz’da, Allah katında) çok şerefli sahifelerdedir. (13-14) O, saygı duyulan şerefli tertemiz yüce sahifelerdedir. (13-14) O, (Allah indinde) çok şerefli, kadri yüce, tertemiz sahîfelerdedir. Büyük, şerefli sayfalardadır.
80-Abese Suresi

14.Ayet
Mekke

30
584
مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍ -14
(Merfu´atin mutahheretin.)
80-Abese Suresi
14.Ayet
Mekke
30
584
(13-16) O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. Yüksek tutulur mutahher sahîfelerde Ki (onların) kıymetleri yüksektir; tertemizdirler... (13-14) O, saygı duyulan şerefli tertemiz yüce sahifelerdedir. (13-14) O, (Allah indinde) çok şerefli, kadri yüce, tertemiz sahîfelerdedir. Yüceltilmiştir, arıtılmıştır.
80-Abese Suresi

15.Ayet
Mekke

30
584
بِأَيْدِي سَفَرَةٍ -15
(Bieydin seferetin.)
80-Abese Suresi
15.Ayet
Mekke
30
584
(13-16) O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. Sefere ellerinde (Meleklerden ibaret) kâtiblerin elleri ile yazılmıştır, (15-16) İyilik timsâli saygıdeğer kâtiplerin elleriyle (yazılmıştır). (15-16) Kıymetli, sevgili, takva saahibi kâtiblerin elleriyle (yazılmışdır). Yazıcıların ellerinde.
80-Abese Suresi

16.Ayet
Mekke

30
584
كِرَامٍ بَرَرَةٍ -16
(Kiramin bereretin.)
80-Abese Suresi
16.Ayet
Mekke
30
584
(13-16) O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. Kiramı berare Ki onlar, (Allah katında) kerimdirler, itaatkârdırlar... (15-16) İyilik timsâli saygıdeğer kâtiplerin elleriyle (yazılmıştır). (15-16) Kıymetli, sevgili, takva saahibi kâtiblerin elleriyle (yazılmışdır). Büyüklerdir, hayırlı ve itâatlilerdir.
80-Abese Suresi

17.Ayet
Mekke

30
584
قُتِلَ الْإِنْسَانُ مَا أَكْفَرَهُ -17
(Kutilel´insanu ma ekferehu.)
80-Abese Suresi
17.Ayet
Mekke
30
584
Kahrolası (inkârcı) insan! Ne nankördür o! O kahrolası insan ne nankör şey Kahrolası (kâfir) insan, ne nankör şey!... Kahrolası (inkarcı azgın) insan ne de nankördür!. O kahredilesi insan, ne nankördür o! Geberesice insan, ne de kâfirdir.
80-Abese Suresi

18.Ayet
Mekke

30
584
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ -18
(Min eyyi şey´in halekahu.)
80-Abese Suresi
18.Ayet
Mekke
30
584
Allah, onu hangi şeyden yarattı? O yaratan onu hangi şeyden yarattı? (Bu kibir ve gurur nereden? düşünmez mi? ) onu (yaratan) hangi şeyden yarattı? Allah onu hangi şeyden yaratmıştır ? Onu (yaratan) hangi şeyden yaratdı? Onu, neden yaratmıştır?
80-Abese Suresi

19.Ayet
Mekke

30
584
مِنْ نُطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ -19
(Min nutfetin halekahu fekadderehu.)
80-Abese Suresi
19.Ayet
Mekke
30
584
Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi. Bir nutfeden, yarattı da onu biçimine koydu Bir nutfeden (meniden) onu yarattı da (insan) biçimine koydu. Nutfe (sperma)dan yaratmış da (en güzel biçimde) takdîr etmiştir. Bir damla sudan yaratdı da onu biçimine koydu. Bir katre sudan; yaratmıştır onu da halden hâle döndürmüştür.
80-Abese Suresi

20.Ayet
Mekke

30
584
ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ -20
(Summessebiyle yesserehu.)
80-Abese Suresi
20.Ayet
Mekke
30
584
Sonra ona yolu kolaylaştırdı. Sonra ona yolunu kolaylattı Sonra (ana rahminden çıkmak için) ona yolunu kolaylaştırdı. Sonra da (yaşayıp geçinme, anlayıp inanma) yolunu ona kolaylaştırmıştır. Sonra onun yolu (nu) kolaylaşdırdık Sonra ona yolu kolaylatmıştır da dünyâya getirmiştir.
80-Abese Suresi

21.Ayet
Mekke

30
584
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ -21
(Summe ematehu feakberehu.)
80-Abese Suresi
21.Ayet
Mekke
30
584
Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü. Sonra onu öldürüp kabre koymuştur. Sonra onu öldürüb kabre sokdu. Sonra öldürmüştür onu da kabre sokmuştur.
80-Abese Suresi

22.Ayet
Mekke

30
584
ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنْشَرَهُ -22
(Summe iza şea enşerehu.)
80-Abese Suresi
22.Ayet
Mekke
30
584
Sonra, dilediği vakit onu diriltir. Sonra dilediği vakıt ona nüşur verecek Sonra dilediği vakit, onu tekrar diriltecek, tam olarak. Sonra dilediği zaman onu diriltip kaldırır. Daha sonra, dilediği zaman da onu tekrar diriltecek. Sonra da dilerse diriltir onu.
80-Abese Suresi

23.Ayet
Mekke

30
584
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ -23
(Kella lemma yakdı ma emerehu.)
80-Abese Suresi
23.Ayet
Mekke
30
584
Hayır, hayır o, Allah’ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.) Hayır hayır, doğrusu o hiç onun emrini tam eda etmedi Doğrusu o insan, (Allah’ın) kendisine emrettiğini tam olarak hiç yerine getirmemiştir. Hayır, hayır; insan, Allah´ın buyruğunu (lâyıkıyla) yerine getirmemiştir. Gerçek (o insan, Allahın) emretdiği şeyleri yerine getirmemişdir. Gerçekten de insan, onun emrini tam yerine getirmedi gitti.
80-Abese Suresi

24.Ayet
Mekke

30
584
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ إِلَىٰ طَعَامِهِ -24
(Felyenzuril´insanu ila ta´amihi.)
80-Abese Suresi
24.Ayet
Mekke
30
584
Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! Bir de insan taamına baksın Bir de o insan (yediği) yemeğine baksın; (onu rızık olarak kendisine nasıl verdik): Bir de insan, yiyeceğine bir baksın ! Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın. Artık insan, yediğine de bir baksın.
80-Abese Suresi

25.Ayet
Mekke

30
584
أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا -25
(Enna sabebnelmae sabben.)
80-Abese Suresi
25.Ayet
Mekke
30
584
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. Şüphesiz ki biz suyu döker de dökeriz, (İhtiyaç nisbetinde yağmur yağdırırız). Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük. Şüphe yok ki biz, bir yağmurdur, yağdırdık.
80-Abese Suresi

26.Ayet
Mekke

30
584
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا -26
(Summe şakaknel´arda şakkan.)
80-Abese Suresi
26.Ayet
Mekke
30
584
Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık! Sonra o Arzı bir yarış yarmaktayız Sonra (nebat bitsin diye) toprağı bir yarış yardık. Sonra yeryüzünü (kabartıp) yarık yarık yaparız. Sonra toprağı iyiden iyi yardık. Sonra yeryüzünü bir iyice yardık.
80-Abese Suresi

27.Ayet
Mekke

30
584
فَأَنْبَتْنَا فِيهَا حَبًّا -27
(Feenbetna fiyha habben.)
80-Abese Suresi
27.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Bu suretle onda daneler Böylece bitirdik onda daneler, (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz. Bu suretle onda dâne (ler) bitirdik, Derken orada tohumlar bitirdik.
80-Abese Suresi

28.Ayet
Mekke

30
584
وَعِنَبًا وَقَضْبًا -28
(Ve ´ineben ve kadben.)
80-Abese Suresi
28.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Üzümler, yoncalar Üzümler, yoncalar. (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz. Üzüm (ler), yonca (lar), Ve üzüm ve yoncalar.
80-Abese Suresi

29.Ayet
Mekke

30
584
وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا -29
(Ve zeytunen ve nahlen.)
80-Abese Suresi
29.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Zeytinlikler hurmalıklar Zeytinlikler, hurmalıklar. (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz. Zeytinlik (ler), hurmalık (lar), Ve zeytin ve hurma.
80-Abese Suresi

30.Ayet
Mekke

30
584
وَحَدَائِقَ غُلْبًا -30
(Ve hadaika ğulben.)
80-Abese Suresi
30.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler Ağaçları göğe doğru yükselen bahçeler, (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz. Sık ve bol ağaçlı (diğer) bahçeler, Ve çeşitli büyük ağaçları bulunan bahçeler.
80-Abese Suresi

31.Ayet
Mekke

30
584
وَفَاكِهَةً وَأَبًّا -31
(Ve fakiheten ve ebben.)
80-Abese Suresi
31.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Meyveler, çayırlar neler yetiştirmekteyiz Meyveler ve nice çayırlar... (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz. Meyve (ler), mer´a (lar bitirdik). Ve meyveler ve otlaklar.
80-Abese Suresi

32.Ayet
Mekke

30
584
مَتَاعًا لَكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ -32
(Meta´an lekum ve lien´amikum.)
80-Abese Suresi
32.Ayet
Mekke
30
584
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. Sizin ve davarlarınızın intifaı için (Bütün bunları) sizin ve davarlarınızın menfaati için yarattık. Size ve davarlarınıza yararlı geçimlik olsun diye (bunları lütfederiz). (Bütün bunları biz) hem size, hem davarlarınıza fâide olarak (yapdık). Sizin ve hayvanlarınızın faydası için.
80-Abese Suresi

33.Ayet
Mekke

30
584
فَإِذَا جَاءَتِ الصَّاخَّةُ -33
(Feiza caetissahhatu.)
80-Abese Suresi
33.Ayet
Mekke
30
584
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ) Amma kıyamet sayhası geldiği zaman, Kulakları sağırlaştıracak o Kıyamet gürültüsü geldiğinde ; Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman, Derken âdetâ kulakları sağır eden o bağırış gelip çattı mı.
80-Abese Suresi

34.Ayet
Mekke

30
585
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ -34
(Yevme yefirrulmer´u min ehıyhi.)
80-Abese Suresi
34.Ayet
Mekke
30
585
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. O kaçacağı gün kişinin kardeşinden O gün kişi kaçacak kardeşinden, O gün kişi kardeşinden, (evet) kişinin kaçacağı gün: Biraderinden, O gün, bir gündür ki kişi kaçar kardeşinden.
80-Abese Suresi

35.Ayet
Mekke

30
585
وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ -35
(Ve ummihi ve ebiyhi.)
80-Abese Suresi
35.Ayet
Mekke
30
585
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. Ve anasından babasından Anasından ve babasından, (35-36) Anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar. Anasından, babasından, Ve anasından ve babasından.
80-Abese Suresi

36.Ayet
Mekke

30
585
وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ -36
(Ve sahıbetihi ve beniyhi.)
80-Abese Suresi
36.Ayet
Mekke
30
585
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. Ve refîkasından ve oğullarından Zevcesinden ve oğullarından, (35-36) Anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçar. Karısından ve oğullarından. Ve eşinden ve çocuğundan.
80-Abese Suresi

37.Ayet
Mekke

30
585
لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ -37
(Likullimriin minhum yevmeizin şe´nun yuğniyhi.)
80-Abese Suresi
37.Ayet
Mekke
30
585
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. Onlardan her kişinin bir şe´ni vardır o gün başından aşar O gün, onlardan herkesin kendine yeter bir işi vardır, (ancak kendi derdi ile kalır). Onlardan her kişinin (o gün) kendine yetecek derdi ve meşguliyeti vardır. O gün bunlardan herkesin kendine yeter bir işi (derdi, belâsı) vardır. Ve onların herbirinin bir derdi var ki başkalarına bakmaya vakti bile yok.
80-Abese Suresi

38.Ayet
Mekke

30
585
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌ -38
(Vucuhun yevmeizin musfiretun.)
80-Abese Suresi
38.Ayet
Mekke
30
585
O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, Yüzler vardır o gün ışılar Bir takım yüzler vardır ki, o gün parıldar: Yüzler var ki o gün ışıl ışıl ışıldar. O gün yüzler vardır; parıl parıl parlayıcıdır, Nice yüzler o gün parıl parıl parlar.
80-Abese Suresi

39.Ayet
Mekke

30
585
ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌ -39
(Dahıketun mustebşiretun.)
80-Abese Suresi
39.Ayet
Mekke
30
585
Gülerler, sevinirler. Güler sevinir Güler sevinir... Güler ve müjde sevincini duyar. Gülücüdür, sevinicidir. Güler, sevinir.
80-Abese Suresi

40.Ayet
Mekke

30
585
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ -40
(Ve vucuhun yevmeizin ´aleyha ğaberetun.)
80-Abese Suresi
40.Ayet
Mekke
30
585
O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler. Yüzler de vardır o gün üzerinde tor toz Nice yüzler de vardır ki, o gün üzerlerinde toz toprak var. (40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar. O gün yüzler de vardır; üzerlerini toz toprak (bürümüşdür), Ve nice yüzler o gün tozlarla bulanır.
80-Abese Suresi

41.Ayet
Mekke

30
585
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ -41
(Terhekuha kateretun.)
80-Abese Suresi
41.Ayet
Mekke
30
585
Onları bir siyahlık bürür. Sarar onu bir kara Onları karanlık ve karalık kaplayacaktır. (40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar. Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır. Üstlerine bir karalıktır çöker.
80-Abese Suresi

42.Ayet
Mekke

30
585
أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ -42
(Ulaike humulkeferetulfeceretu.)
80-Abese Suresi
42.Ayet
Mekke
30
585
İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır. İşte onlar o kefere-i fecere İşte bunlar, kâfirler, facirlerdir... İşte bunlar kâfirler ve tacirler (Allah´ı inkâr edenler, günah işleyip haklara tecâvüz edenler)dir. İşte bunlar kâfirler, fâcirlerdir. İşte onlardır kâfirler, suçlular.

KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

A  B  C  D  E  F  G  H  İ  K  L  M  N  R  S  Ş  T  V  Y  Z


KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021