KUR'AN-I KERİM 102-Tekasür Suresideki 8 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
102-Tekasür Suresi
1.Ayet Mekke 30 600 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ
-1
(Elhakümüt tekasür) |
102-Tekasür Suresi
1.Ayet Mekke 30 600 |
(1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. | Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri | Soy-sopunuzla öğünmek, sizi (Allah’a ibadet etmekten) öyle meşgul etti ki, | Çokluk kuruntusu sizi o kadar oyaladı ki, | Sizi çoklukla böbürleniş, (o derecede) oyaladı (ki), | Oyaladı mal mülk çokluğuyla öğünmek sizleri. |
102-Tekasür Suresi
2.Ayet Mekke 30 600 |
حَتَّىٰ زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ
-2
(Hatta zürtümülmekabir) |
102-Tekasür Suresi
2.Ayet Mekke 30 600 |
(1-2) Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. | Ta.. ziyaret edişinize kadar kabirleri | Kabirlere varıncıya kadar ziyaret ettiniz; (ölülerinizi sayıb onların yokluğu ile öğündünüz.) | Kabirleri bile ziyaret ettiniz (oradaki ölülerinizi bile saymaya çalıştınız). | tâ kabirler (e kadar gidib) ziyaret etdiniz. | Ziyâret edinceye dek kabirleri. |
102-Tekasür Suresi
3.Ayet Mekke 30 600 |
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
-3
(Kella sevfe ta´lemun) |
102-Tekasür Suresi
3.Ayet Mekke 30 600 |
Hayır; ileride bileceksiniz! | Öyle değil, ilerde bileceksiniz | Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz. | Hayır, (bu hareketiniz ve düşünceniz hiç doğru değildir). İleride (gerçeği) bileceksiniz. | (Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz. | İş öyle değil, yakında bilirsiniz. |
102-Tekasür Suresi
4.Ayet Mekke 30 600 |
ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
-4
(Sümme kella sevfe ta´lemun) |
102-Tekasür Suresi
4.Ayet Mekke 30 600 |
Hayır, Hayır! İleride bileceksiniz! | Sonra öyle değil, ilerde bileceksiniz | Yine sakının. İleride (kabirde size ne yapılacağını) bileceksiniz. | Sonra da dikkat edin (gerçeği elbette) öğreneceksiniz. | Yine sakının. İleride bileceksiniz. | Sonra da gene iş öyle değil, yakında bilirsiniz. |
102-Tekasür Suresi
5.Ayet Mekke 30 600 |
كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ
-5
(Kella lev ta´lemune ılmel yekıyn) |
102-Tekasür Suresi
5.Ayet Mekke 30 600 |
Hayır, kesin olarak bir bilseniz.. | Öyle değil, ilmel yakîn bilseniz | Sakının; eğer (kıyamet günü size ne yapılacağını) kesin bir bilgiyle bilseydiniz, (dünyada öğünüp durmazdınız). | Hayır, (iş bu kadar da değil) kesin bir bilgiyle (yaptıklarınızın ne kazandırdığını) bir bilseniz (büyük bir pişmanlık duyardınız)! | Sakının. Eğer şübhesiz (ve kat´î) bir bilgi ile bilseydiniz (böyle yapmazdınız). | İş öyle değil, şüphesiz olarak iyiden iyiye bir bilseniz. |
102-Tekasür Suresi
6.Ayet Mekke 30 600 |
لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ
-6
(Le teravünnelcehıym) |
102-Tekasür Suresi
6.Ayet Mekke 30 600 |
Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. | Kasem olsun o Cahimi çaresiz göreceksiniz | And olsun, (kıyamet günü) o kızgın ateşi muhakkak göreceksiniz. | And olsun ki, Cehennem´i elbette göreceksiniz. | Andolsun, siz o alevlenmiş ateşi mutlakaa göreceksiniz. | Andolsun ki o koca cehennemi göreceksiniz. |
102-Tekasür Suresi
7.Ayet Mekke 30 600 |
ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ
-7
(Sümme leteravünneha aynelyakıyn) |
102-Tekasür Suresi
7.Ayet Mekke 30 600 |
Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz. | Sonra kasem olsun onu çaresiz aynel yakîn göreceksiniz | Yine and olsun, onu, muhakkak kesin bir görüşle göreceksiniz. | Yine de orayı gözlerinizle kesinlikle göreceksiniz !. | Yine andolsun, onu ayn-ı yakıyn ile mutlak göreceksiniz. | Sonra da andolsun ki gözlerinizle göreceksiniz. |
102-Tekasür Suresi
8.Ayet Mekke 30 600 |
ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
-8
(Sümme le tüs´elünne yevmeizin anin neıym) |
102-Tekasür Suresi
8.Ayet Mekke 30 600 |
Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? | Sonra kasem olsun o gün o naîmden muhakkak sorulacaksınız | Sonra and olsun, o gün (kıyamette) nimetin şükründen muhakkak sorulacaksınız. | Sonra da o gün, (size verilen) nimetlerden elbette sorulacaksınız !. | Sonra, andolsun, o gün elbet ve elbet size ni´met (ler) sorulacakdır. | Sonra da andolsun ki o gün nîmetlerden soruya çekileceksiniz. |