KUR'AN-I KERİM 92-Leyl Suresideki 21 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
92-Leyl Suresi
1.Ayet Mekke 30 595 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَىٰ
-1
(Velleyli iza yağşa.) |
92-Leyl Suresi
1.Ayet Mekke 30 595 |
(Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun, | Kasem olsun bürürken o geceye | And olsun, bürüdüğü zaman geceye, | (Karanlığıyla ortalığı) bürüdüğü zaman geceye, | Andolsun: Bürüyüb örtdüğü zaman geceye, | Andolsun basınca, geceye. |
92-Leyl Suresi
2.Ayet Mekke 30 595 |
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ
-2
(Vennehari iza tecella.) |
92-Leyl Suresi
2.Ayet Mekke 30 595 |
Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun, | Ve açıldığı zaman o gündüze | Açılıb aydınlandığı zaman gündüze, | (Karanlığı yırtıp) aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze, | açıl (ıb ağar) dığı zaman gündüze, | Ve ışıyınca, güne. |
92-Leyl Suresi
3.Ayet Mekke 30 595 |
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَىٰ
-3
(Ve ma halekazzekere vel´ünsa.) |
92-Leyl Suresi
3.Ayet Mekke 30 595 |
Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki, | Ve erkeği dişiyi yaratana | Erkeği ve dişiyi yaratana ki: | Erkeği ve dişiyi yaratana and olsun ki, | erkeği ve dişiyi yaradana, | Ve erkeği ve dişiyi yaratana. |
92-Leyl Suresi
4.Ayet Mekke 30 595 |
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّىٰ
-4
(İnne sa´yeküm leşetta.) |
92-Leyl Suresi
4.Ayet Mekke 30 595 |
Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir. | Ki sizin sa´yiniz dağınıktır | Muhakkak çalışmanız çeşit çeşittir. | Gerçekten sizin çalışıp çabalamanız dağınık (yönde farklı amaçlara yönelik)tir. | ki hakıykaten sizin sa´y (-ü amel) iniz bölüm bölüm (çeşid çeşid) dir. | Şüphe yok ki çalışmanız, elbette çeşitlidir, başka başka. |
92-Leyl Suresi
5.Ayet Mekke 30 595 |
فَأَمَّا مَنْ أَعْطَىٰ وَاتَّقَىٰ
-5
(Feemma men a´ta vetteka.) |
92-Leyl Suresi
5.Ayet Mekke 30 595 |
(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. | Bundan böyle amma her kim vergi verir korunur | Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah’dan korkarsa, | (5-6-7) Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden) sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı kılarız. | (Bundan sonra) kim verir ve sakınırsa, | Ve kim verdi ve çekindiyse. |
92-Leyl Suresi
6.Ayet Mekke 30 595 |
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَىٰ
-6
(Ve saddeka bilhusna.) |
92-Leyl Suresi
6.Ayet Mekke 30 595 |
(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. | Ve husnâyı tasdîk eylerse | O en güzel kelimeyi, (Lâ ilahe İllAllah sözünü) tasdik ederse, | (5-6-7) Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden) sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı kılarız. | o en güzeli de tasdıyk ederse, | Ve en güzel sözü gerçeklediyse. |
92-Leyl Suresi
7.Ayet Mekke 30 595 |
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَىٰ
-7
(Fesenüyessirühu lilyüsra.) |
92-Leyl Suresi
7.Ayet Mekke 30 595 |
(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz. | Biz onu yüsraya (en kolayına) kolaylıyacağız | Biz, onu, (Allah’ın razı olacağı) en kolay yola hazırlarız. | (5-6-7) Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden) sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı kılarız. | biz de onu en kolaya hazırlarız. | Artık ona en kolay yolu kolaylaştırırız. |
92-Leyl Suresi
8.Ayet Mekke 30 595 |
وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَىٰ
-8
(Ve emma men bahıle vestağna.) |
92-Leyl Suresi
8.Ayet Mekke 30 595 |
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. | Ve amma her kim bahıllik eder ve istiğna gösterir | Fakat kim cimrilik eder (dünya malına razı olur, Allah’ına) ihtiyaç göstermez, | (8-9-10) Kim de cimrilik edip kendini (Allah´a) muhtaç saymaz ve en güzel olanı yalanlarsa, ona da güçlüğe (uzanan yolu çekici kılıp) kolaylaştırırız. | Amma kim cimrilik eder, kendisini müstağnî görür, | Ve ama kim nekeslik etti ve zenginleşmeyi dilediyse. |
92-Leyl Suresi
9.Ayet Mekke 30 595 |
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَىٰ
-9
(Ve kezzebe bilhusna.) |
92-Leyl Suresi
9.Ayet Mekke 30 595 |
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. | Ve husnâyı tekzib eylerse | Bir de en güzel kelimeyi (tevhidi) inkâr ederse; | (8-9-10) Kim de cimrilik edip kendini (Allah´a) muhtaç saymaz ve en güzel olanı yalanlarsa, ona da güçlüğe (uzanan yolu çekici kılıp) kolaylaştırırız. | ve o en güzeli yalanlarsa, | Ve en güzel sözü yalanladıysa. |
92-Leyl Suresi
10.Ayet Mekke 30 595 |
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَىٰ
-10
(Fesenüyessirühu lil´usra.) |
92-Leyl Suresi
10.Ayet Mekke 30 595 |
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz. | Onu da usraya (en zoruna) kolaylıyacağız | Biz de onu, en şiddetli yola (ateşe) hazırlarız. | (8-9-10) Kim de cimrilik edip kendini (Allah´a) muhtaç saymaz ve en güzel olanı yalanlarsa, ona da güçlüğe (uzanan yolu çekici kılıp) kolaylaştırırız. | biz de ona en güc olanı kolaylaşdırırız. | Artık ona da en güç yolu kolaylaştırırız. |
92-Leyl Suresi
11.Ayet Mekke 30 595 |
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّىٰ
-11
(Ve ma yuğniy ´anhü malühu iza teredda.) |
92-Leyl Suresi
11.Ayet Mekke 30 595 |
Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez. | Ve yuvarlandığı zaman onu malı kurtaramıyacak | (Cehennem çukuruna) düştüğü zaman, onu malı kurtaramıyacak, | Başaşağı gelip (Cehennem´e) yuvarlandığı zaman malı ona yarar sağlamaz. | O, helak olduğu zaman malı kendisine asla fâide vermez. | Ve helâk olduğu zaman malı, ona bir fayda vermez. |
92-Leyl Suresi
12.Ayet Mekke 30 595 |
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَىٰ
-12
(İnne ´aleyna lelhüda.) |
92-Leyl Suresi
12.Ayet Mekke 30 595 |
Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. | Her halde doğruyu göstermek bize | Muhakkak ki bize düşen, doğru yolu göstermektir. | Şüphesiz ki bize gereken, doğru yolu göstermektir. | Şübhesiz bize âid olan, her halde doğru yol (u göstermekdir). | Şüphe yok ki doğru yolu göstermek, bize düşer. |
92-Leyl Suresi
13.Ayet Mekke 30 595 |
وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَىٰ
-13
(Ve inne lena lel´ahırete vel´ula.) |
92-Leyl Suresi
13.Ayet Mekke 30 595 |
Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir. | Ve her halde sonu da bizim önü de (Âhıret de Dünyada) | Şübhe yok ki hem ahiret, hem dünya bizimdir. | ve elbette Âhiret de, Dünya da bize aittir. | Elbet âhiret de, dünyâ da bizimdir. | Ve şüphe yok ki bizimdir son yaşayış da ve önceki de. |
92-Leyl Suresi
14.Ayet Mekke 30 595 |
فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّىٰ
-14
(Feenzertüküm naren telezza.) |
92-Leyl Suresi
14.Ayet Mekke 30 595 |
Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım. | Ben size bir ateş haber verdim ki köpürdükçe köpürür | İşte sizi, alevlendikçe alevlenen bir ateşle korkuttum. | Sizi, köpürüp dalga dalga alevleri yükselen ateşle uyardım. | İşte ben size alevlendikce alevlenen bir ateş (in tehlikesin) i haber verdim. | Artık sizi korkuttum alev alev parlayan ateşle. |
92-Leyl Suresi
15.Ayet Mekke 30 595 |
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى
-15
(La yaslaha illel´eşka) |
92-Leyl Suresi
15.Ayet Mekke 30 595 |
(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer. | Ona ancak en şakî olan yaslanır | Girer oraya ancak kâfir olan, | Ona, ancak en bedbaht olan varıp girer. | Ki ona en bedbaht olandan başkası girmez. | Oraya da ancak pek bahtsız kişi atılır, yanar. |
92-Leyl Suresi
16.Ayet Mekke 30 595 |
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
-16
(Elleziy kezzebe ve tevella.) |
92-Leyl Suresi
16.Ayet Mekke 30 595 |
(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer. | O, ki tekzib etmiş ve tersine gitmiştir | (Peygamberleri) inkâr eden ve (imandan) yüz çeviren... | O bedbaht ki (Hakk´ı) yalanlayıp arkasını dönmüştür. | (öyle bedbaht ki) o, hakkı yalanlamış, (îmandan) yüz çevirmişdir. | Öyle ki yalanlamıştır o ve yüzünü döndürmüştür. |
92-Leyl Suresi
17.Ayet Mekke 30 595 |
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى
-17
(Ve seyücennebühel´etka.) |
92-Leyl Suresi
17.Ayet Mekke 30 595 |
(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. | O en müttakî olan ise ondan uzaklaştıkca uzaklaşdırılacaktır | Uzaklaştırılacaktır ondan, takva sahibi olan, | (17-18) (Allah´tan) saygı ile korkup (fenalıklardan) en çok sakınan ve arınmak için malını (Allah yolunda) veren de o ateşten uzaklaştırılır. | (17-18) Halbuki çok sakınan, malını (Allah nezdinde sırf) temizlenmek için veren ondan uzaklaşdırılacakdır. | Ve ondan, ancak, pek ziyâde çekinen uzak kalır. |
92-Leyl Suresi
18.Ayet Mekke 30 595 |
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّىٰ
-18
(Elleziy yü´tiy malehu yetezekka.) |
92-Leyl Suresi
18.Ayet Mekke 30 595 |
(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır. | O, ki malını verir, tezekkî eder | Malını (hayra) veren, (gösteriş yapmıyarak) temizlenen... | (17-18) (Allah´tan) saygı ile korkup (fenalıklardan) en çok sakınan ve arınmak için malını (Allah yolunda) veren de o ateşten uzaklaştırılır. | (17-18) Halbuki çok sakınan, malını (Allah nezdinde sırf) temizlenmek için veren ondan uzaklaşdırılacakdır. | Öylesine ki malını verir de özünü tertemiz bir hâle kor. |
92-Leyl Suresi
19.Ayet Mekke 30 595 |
وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَىٰ
-19
(Ve ma liehadin ´ındehu min nı´metin tücza.) |
92-Leyl Suresi
19.Ayet Mekke 30 595 |
(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). | Ve onda hiç kimsenin mükâfat edilecek bir ni´meti yoktur | Onda, (bu takva sahibinde) hiç kimsenin bir nimeti yoktur ki, (yaptığı hayırlı amel) o nimete karşılık tutulmuş olsun. | O´nun yanında hiç birine, karşılığı verilecek bir (minnet borcu) nimeti yoktur. | Onun nezdinde bir kimsenin (Allah tarafından) mükâfat edilecek — hiçbir ni´met (ve minnet) i yokdur, | Ve hiçbir kimseden, bir nîmetle mükâfatlanmayı dilemez. |
92-Leyl Suresi
20.Ayet Mekke 30 595 |
إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَىٰ
-20
(İllebtiğae vechi rabbihil´a´la.) |
92-Leyl Suresi
20.Ayet Mekke 30 595 |
(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar). | Ancak rabbi a´lâsının rızasını aramak için verir | O, ancak yüce Rabbinin rızasını kazanmak için verir. | Ancak karşılığını sırf o çok yüce Rabbın´dan bekleyerek yaptığı (iyilik) mükâfatlandırılır. | O, (bunu) sırf O çok yüce Rabbinin rızaasını aramak (için yapmışdır). | Yaptığını, ancak yücelerden yüce Rabbinin rızâsı için yapar. |
92-Leyl Suresi
21.Ayet Mekke 30 595 |
وَلَسَوْفَ يَرْضَىٰ
-21
(Ve lesevfe yerda.) |
92-Leyl Suresi
21.Ayet Mekke 30 595 |
Elbette kendisi de hoşnut olacaktır. | Ve elbette o rızaya irecektir. | Muhakkak o, ileride (Allah’ın kendisine ihsan edeceği cennet nimetlerinden ötürü) razı olacaktır. (Bu ayeti-i kerimeler, Hz. Ebu Bekir efendimizin Hz. Bilâl’i satın alarak kölelikten kurtarması üzerine, kendileri hakkında nazil olmuşlardır). | Ve elbette (böylesi) ileride razı olacaktır. | Her halde kendisi de ileride hoşnuud olacakdır. | Ve o da, râzı olacaktır ondan. |