KUR'AN-I KERİM 87-A'la Suresideki 19 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
87-A'la Suresi
1.Ayet Mekke 30 591 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى
-1
(Sebbihısme rabbikel´a´la.) |
87-A'la Suresi
1.Ayet Mekke 30 591 |
Yüce Rabbinin adını tespih et. | Tesbih et rabbının a´lâ ismine | (Ey Rasûlüm), Rabbinin çok yüce adını tesbih et; (Sübhane Rabbiye’l-A’lâ, de). | O çok Yüce Rabbin ismini tesbîh et. | Rabbinin o yüce adını tesbîh (ve tenzîh) et, | Tenzîh et yücelerden yüce Rabbinin adını. |
87-A'la Suresi
2.Ayet Mekke 30 591 |
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ
-2
(Elleziy haleka fesevva.) |
87-A'la Suresi
2.Ayet Mekke 30 591 |
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır. | O rabbın ki yarattı da düzenine koydu | O Rabbin ki (her şeyi) yarattı da düzenine koydu. | O ki yarattı, düzene koydu. | Ki o, (her şey´i) yaratıb düzenine koyandır. | Bir Rab ki yarattı, derken düzüp koştu. |
87-A'la Suresi
3.Ayet Mekke 30 591 |
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ
-3
(Velleziy kaddere feheda.) |
87-A'la Suresi
3.Ayet Mekke 30 591 |
O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir. | O rabbın ki takdir etti de hidayet buyurdu | O Rabbin ki, (eşyanın cins ve nevilerini) takdir etti de doğru yolu gösterdi. | O ki (yarattığını) belli ölçüye göre ortaya çıkardı ve (ona göre de) yolunu gösterdi. | Takdîr eden, (ona göre de) yol gösterendir. | Bir Rab ki ölçüp biçti, derken doğru yolu buldurdu. |
87-A'la Suresi
4.Ayet Mekke 30 591 |
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَىٰ
-4
(Velleziy ahrecelmer´a.) |
87-A'la Suresi
4.Ayet Mekke 30 591 |
(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir. | O rabbın ki o İbni mer´ayı çıkardı | O Rabbin ki, (yemyeşil) otlakları çıkardı; | O ki, yeşilliği (bütün güzelliğiyle ve yararlarıyla) çıkardı. | Yeşil otu çıkaran, | Bir Rab ki otlağı çıkardı. |
87-A'la Suresi
5.Ayet Mekke 30 591 |
فَجَعَلَهُ غُثَاءً أَحْوَىٰ
-5
(Fece´alehu ğusaen ahva.) |
87-A'la Suresi
5.Ayet Mekke 30 591 |
(4-5) O, yeşil bitki örtüsünü çıkaran, sonra da onları çürüyüp kararmış çör çöpe çevirendir. | Sonra da onu karamsı bir sel kusuğuna çevirdi | Sonra da onu, kurumuş, kararmış bir hale çevirdi. | Sonra da onu kupkuru kömüre çevirdi. | Sonra da onu kapkara, kupkuru bir haale getirendir. | Derken onu kapkara, kupkuru bir hale döndürdü. |
87-A'la Suresi
6.Ayet Mekke 30 591 |
سَنُقْرِئُكَ فَلَا تَنْسَىٰ
-6
(Senukriüke fela tensa.) |
87-A'la Suresi
6.Ayet Mekke 30 591 |
Sana Kur’an’ı okutacağız ve sen onu unutmayacaksın. | Bundan böyle sana Kur´an okutacağız da unutmayacaksın | Bundan böyle, sana (Cebrâil’in öğreteceği üzere) Kur’an okutacağız da unutmıyacaksın. | (Kur´ân´ı) sana okuyacağız ve sen de unutmayacaksın. | (Habîbim) seni okutacağız da (asla) unutmayacaksın. | Seni okutacağız da unutmayacaksın. |
87-A'la Suresi
7.Ayet Mekke 30 591 |
إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَىٰ
-7
(İlla ma şaallahü innehu ya´lemülcehre ve ma yahfa.) |
87-A'la Suresi
7.Ayet Mekke 30 591 |
Ancak Allah’ın dilediği başka. Şüphesiz O, açık olanı da bilir, gizliyi de. | Yalnız Allahın dilediği başka çünkü o açığı da bilir gizliyi de | Ancak Allah’ın (nesh edip de unutulmasını) dilediği müstesna... Çünkü O, aşikârı da bilir, gizliyi de... | Ancak Allah´ın dilediği müstesna.. Çünkü O elbette açığı da bilir, gizli olanı da bilir. | Allahın dilediği başka. Çünkü O, aşikârı da bilir, gizliyi de. | Ancak Allah dilerse o başka; şüphe yok ki o, açığa vurulanı da, gizli kalanı da bilir. |
87-A'la Suresi
8.Ayet Mekke 30 591 |
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَىٰ
-8
(Ve nüyessirüke lilyüsra.) |
87-A'la Suresi
8.Ayet Mekke 30 591 |
Biz seni en kolay olana kolayca ileteceğiz. | Ve seni en kolay yola muvaffak kılacağız | Hem seni, (vahy ezberlemek, şeriatı tebliğ etmek hususunda) en kolay yola muvaffak kılacağız. | Kolay olana seni iletip başarılı kılacağız. | Seni en kolay olana muvaffak edeceğiz. | Ve sana, en kolay yolda başarı vereceğiz. |
87-A'la Suresi
9.Ayet Mekke 30 591 |
فَذَكِّرْ إِنْ نَفَعَتِ الذِّكْرَىٰ
-9
(Fezekkir in nefe´atizzikra.) |
87-A'la Suresi
9.Ayet Mekke 30 591 |
O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver. | Onun için öğüd ver, öğüd fâide verirse | O halde, fayda versin (yahud fayda vermesin), sen Kur’an ile öğüd ver; (tebliğ vazifeni yap). | O halde öğüt fayda verirse ona devam et. | O halde eğer öğüd fâide verirse (durma) öğüd ver. | Artık öğüt ver, fayda verirse eğer. |
87-A'la Suresi
10.Ayet Mekke 30 591 |
سَيَذَّكَّرُ مَنْ يَخْشَىٰ
-10
(Seyezzekkerü men yahşa.) |
87-A'la Suresi
10.Ayet Mekke 30 591 |
Allah’a karşı derin saygı duyarak O’ndan korkan öğüt alacaktır. | Saygısı olan öğüd alacaktır | Muhakkak ki Allah’dan korkan öğüd alacaktır. | (Allah´tan) saygı ile korkup eğilen öğüt alacaktır. | (Allahdan) korkacak olan öğüdü kabul eder. | Korkan, öğüt alır. |
87-A'la Suresi
11.Ayet Mekke 30 591 |
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى
-11
(Ve yetecennebühel´eşka.) |
87-A'la Suresi
11.Ayet Mekke 30 591 |
(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. | Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır | Kâfir olan ise, öğüd almaktan kaçınacaktır. | Sapıtmış âsi günahkâr ise ondan uzak duracaktır. | Peki bedbaht olan ise ondan kaçınır, | En kötü ve bahtsız olan, ondan sakınır. |
87-A'la Suresi
12.Ayet Mekke 30 591 |
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَىٰ
-12
(Elleziy yaslennarelkübra.) |
87-A'la Suresi
12.Ayet Mekke 30 591 |
(11-12) En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. | O ki en büyük ateşe yaslanacaktır | Ki o, en büyük ateşe girecek; | O en büyük ateşe varıp girecektir. | Ki o, en büyük ateşe girecek, | Öyle bahtsız ki o, pek büyük ataşe atılır, yanar. |
87-A'la Suresi
13.Ayet Mekke 30 591 |
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ
-13
(Sümme la yemütü fiyha ve la yahya.) |
87-A'la Suresi
13.Ayet Mekke 30 591 |
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar. | Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır | Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır... | Sonra da orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır. | sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O. | Sonra da orada ne ölür, ne dirilir. |
87-A'la Suresi
14.Ayet Mekke 30 591 |
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ تَزَكَّىٰ
-14
(Kad efleha men tezekka.) |
87-A'la Suresi
14.Ayet Mekke 30 591 |
(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. | Doğrusu felâh buldu tezekkî eden | Gerçekten kurtulmuştur, (küfür ve masiyyetten) temizlenen; | (14-15) Kendini (inkâr, inâd ve kötülüklerden) arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan kimse, cidden korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşmuştur. | (14-15) Hakıykat iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredib de namaz kılan kimse umduğuna erişmişdir. | Gerçekten de kurtulur, murâda erer kendini temizleyen. |
87-A'la Suresi
15.Ayet Mekke 30 591 |
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ
-15
(Ve zekeresme rabbihi fesalla.) |
87-A'la Suresi
15.Ayet Mekke 30 591 |
(14-15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. | Ve rabbının ismini anıp da namaz kılan | Ve Rabbinin ismini anıp da namaz kılan... | (14-15) Kendini (inkâr, inâd ve kötülüklerden) arındıran, Rabbinin adını anıp namaz kılan kimse, cidden korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşmuştur. | (14-15) Hakıykat iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredib de namaz kılan kimse umduğuna erişmişdir. | Ve Rabbinin adını anıp da namaz kılan. |
87-A'la Suresi
16.Ayet Mekke 30 591 |
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا
-16
(Bel tü´sirunelhayateddünya.) |
87-A'la Suresi
16.Ayet Mekke 30 591 |
Fakat sizler dünya hayatını tercih ediyorsunuz. | Fakat siz Dünya hayatı tercih ediyorsunuz | Fakat (ey kâfirler!) siz dünya hayatını (ahirete) tercih ediyorsunuz. | Ama siz Dünya hayatını (Âhiret´e) tercîh ediyorsunuz. | Belki siz dünyâ hayaatını (âhiretden) üstün tutarsınız. | Hayır, siz dünyâ yaşayışını üstün tutarsınız. |
87-A'la Suresi
17.Ayet Mekke 30 591 |
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ
-17
(Vel´ahıretü hayrün ve ebka.) |
87-A'la Suresi
17.Ayet Mekke 30 591 |
Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir. | Halbuki âhıret daha hayırlı ve daha bakâlıdır | Halbuki ahiret, daha hayırlı ve daha devamlıdır. | Halbuki Âhiret, hem daha hayırlı, hem devamlı ve sonsuzdur. | Halbuki âhiret daha hayırlı, daha süreklidir. | Ahiretse daha hayırlıdır ve daha da sürekli. |
87-A'la Suresi
18.Ayet Mekke 30 591 |
إِنَّ هَٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَىٰ
-18
(İnne haza lefissuhufel´ula.) |
87-A'la Suresi
18.Ayet Mekke 30 591 |
(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. | Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda | Doğrusu bu, (on dördüncü âyetten itibaren olan hükümler) evvelkilerin kitaplarında vardır: | (18-19) Şüpheniz olmasın ki, bu (öğütler) önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa´nın sahifelerinde de vardı. | Şübhesiz ki bu (nlar) evvelki sahîfelerde, | Şüphe yok ki bu vardı, elbette daha önceki sahîfelerde. |
87-A'la Suresi
19.Ayet Mekke 30 591 |
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَىٰ
-19
(Suhufi ibrahiyme ve musa.) |
87-A'la Suresi
19.Ayet Mekke 30 591 |
(18-19) Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. | İbrahim ve Musânın suhuflarında | İbrahîm’in ve Mûsa’nın kitaplarında... | (18-19) Şüpheniz olmasın ki, bu (öğütler) önceki sahifelerde, İbrahim ve Musa´nın sahifelerinde de vardı. | İbrâhîm ile Musânın sahîfelerinde de vardır. | İbrâhim´in ve Mûsa´nın sahîfelerinde. |