86-Tarık Suresi Ayet Mealleri KUR'AN-I KERİM 86-Tarık Suresideki 17 Ayeti Kerime ve Mealleri
    KUR'AN-I KERİM 86-Tarık Suresideki 17 Ayeti Kerime ve Mealleri  بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
ARAPÇA
OKUNUŞU
SURE
AYET
CÜZÜ
SAYFA
DİYANET VAKFI ELMALILI ALI FIKRI YAVUZ CELAL YILDIRIM HASAN BASRI CANTAY ABDULBAKİ GOLPINARLI
86-Tarık Suresi

1.Ayet
Mekke

30
590
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ وَالطَّارِقِ -1
(Vessemai vettarikı.)
86-Tarık Suresi
1.Ayet
Mekke
30
590
Göğe ve târıka andolsun. Kasem olsun o Semâya ve Târıka And olsun semâya ve Târık’a... Göğe ve târıka and olsun. Andolsun o göğe ve Taarıka. Andolsun göğe ve geceleyin gelene.
86-Tarık Suresi

2.Ayet
Mekke

30
590
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الطَّارِقُ -2
(Ve ma edrake mettariku.)
86-Tarık Suresi
2.Ayet
Mekke
30
590
Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin? Bildin mi Târık ne? Bildin mi, Târık ne? Tarık´ın ne olduğunu bilir misin? «Taarık» ın ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? Ve bilir misin nedir geceleyin gelen?
86-Tarık Suresi

3.Ayet
Mekke

30
590
النَّجْمُ الثَّاقِبُ -3
(Ennecmüssakıbü.)
86-Tarık Suresi
3.Ayet
Mekke
30
590
O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır. O necm-i sâkıb O, ışık saçan yıldızdır; (Zuhal yıldızıdır). O ışıklar saçarak karanlığı delip geçen yıldızdır. (O, zıyâsiyle karanlığı) delen yıldızdır. Parıl parıl parlıyan yıldız.
86-Tarık Suresi

4.Ayet
Mekke

30
590
إِنْ كُلُّ نَفْسٍ لَمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ -4
(İn küllü nefsin lemma ´aleyha hafizun.)
86-Tarık Suresi
4.Ayet
Mekke
30
590
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde koruyucu bulunmasın. Bir nefis yoktur ki illâ üzerinde bir hâfız olmasın (İşte and olsun o semâya ve bu Târık’a ki), hiç bir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici (melek) olmasın... Hiçbir canlı yoktur ki üzerinde koruyup gözeten bulunmasın. Hiçbir nefs haaric değildir, ille onun üzerinde bir gözeten vardır. Hiçbir kimse yoktur ki onun bir gözetip koruyan memuru bulunmasın.
86-Tarık Suresi

5.Ayet
Mekke

30
590
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ -5
(Felyenzuril´insanü mimme hulika.)
86-Tarık Suresi
5.Ayet
Mekke
30
590
Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. Onun için insan düşünsün neden yaratıldı? Şimdi insan baksın (düşünsün): Neden yaratıldı? İnsan neden (hangi şeyden) yaratıldığına bir baksın ; Şimdi, insan hangi şeyden yaratıldı? (İbretle) baksın. Artık insan, bir baksın neden yaratıldı?
86-Tarık Suresi

6.Ayet
Mekke

30
590
خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ -6
(Hulika min main dafikın.)
86-Tarık Suresi
6.Ayet
Mekke
30
590
Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı. Bir atılgan sudan yaratıldı Atılan bir sudan yaratıldı. Fışkırıp akan bir sudan yaratıldı ki, O, atılıb dökülen bir sudan yaratılmışdır, Yaratıldı sıçrayarak akan bir sudan.
86-Tarık Suresi

7.Ayet
Mekke

30
590
يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ -7
(Yahrücü min beynissulbi vetteraibi.)
86-Tarık Suresi
7.Ayet
Mekke
30
590
Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar. Ki sulb ile sîneler arasından çıkar (O su, erkeklerde) bel kemiği ve (kadınlarda) göğüs kemikleri arasından çıkar. O, bel nahiyesi ile göğüsler nahiyesinden (oluşup) çıkar. Ki (erkeğin) arka kemiği ile (kadının) göğüs kemikleri arasından çıkıyor o. Belden çıkar ve kaburga kemiklerinin arasından.
86-Tarık Suresi

8.Ayet
Mekke

30
590
إِنَّهُ عَلَىٰ رَجْعِهِ لَقَادِرٌ -8
(İnnehu ´ala rec´ıhı lekadirün.)
86-Tarık Suresi
8.Ayet
Mekke
30
590
Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter. Elbette o onu döndürmeğe kadirdir (Bu şekilde yaratılan bir insanı) elbette Allah, öldürdükten sonra diriltmeye kâdirdir. Elbette Allah´ın onu (öldürdükten sonra) döndürmeye kudreti yeter. Şübhe yok ki (Allah) onu (tekrar diriltib) döndürmiye elbette kaadirdir, Şüphe yok ki ölümden sonra tekrar onu hayâta döndürmeye de gücü yeter.
86-Tarık Suresi

9.Ayet
Mekke

30
590
يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ -9
(Yevme tüblesserairü.)
86-Tarık Suresi
9.Ayet
Mekke
30
590
Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! Yoklanacağı gün bütün serâir Bütün esrarın ortaya döküleceği o kıyamet günü, O gün gizli şeyler ortaya çıkar. o günde ki (bütün) sırlar yoklanıb meydana çıkarılacakdır. O gün, bütün gizli şeyler, meydana vurulur.
86-Tarık Suresi

10.Ayet
Mekke

30
590
فَمَا لَهُ مِنْ قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ -10
(Fema lehu min kuvvetin ve la nasırin.)
86-Tarık Suresi
10.Ayet
Mekke
30
590
(O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı. O vakıt ona ne bir kuvvet vardır ne de bir nâsır Artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı... Artık onun için ne bir kuvvet, ne de bir yardımcı vardır. Artık onun için ne bir kudret, ne de bir yardımcı yokdur. Artık onun ne bir gücü kalır, ne de ona yardım eden olur.
86-Tarık Suresi

11.Ayet
Mekke

30
590
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الرَّجْعِ -11
(Vessemai zatirrec´ı.)
86-Tarık Suresi
11.Ayet
Mekke
30
590
Yağmurlu göğe andolsun, Kasem olsun o Semai zati rec´a And olsun, o yağmur sahibi semâya, Dönüp dolaşan göğe (ondaki cisimlere) and olsun, Andolsun o dönüş saahibi olan göğe, Andolsun yağmur yağdıran göğe.
86-Tarık Suresi

12.Ayet
Mekke

30
590
وَالْأَرْضِ ذَاتِ الصَّدْعِ -12
(Vel´ardı zatissad´ı.)
86-Tarık Suresi
12.Ayet
Mekke
30
590
Yarık yarık çatlamış yere andolsun. Ve o arzı zati sad´a (Nebat bitirmek için) yarılan arza ki, Sürülüp yarılmaya elverişli yere and olsun, o (nebat ile) yarılan yere ki, Ve nebat bitirmek için çatlayıp yarılan yere.
86-Tarık Suresi

13.Ayet
Mekke

30
590
إِنَّهُ لَقَوْلٌ فَصْلٌ -13
(İnnehu likavlün faslün.)
86-Tarık Suresi
13.Ayet
Mekke
30
590
Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sözdür. Ki o her halde bir keskin hukümdür Muhakkak o Kur’an (hak ile batıl arasını) ayırd eden kesin bir hükümdür. Ki bu Kur´ân (Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden) ayırd eden bir sözdür. Hakıykaten o (Kur´an) hak ile (baatılı ayırd eden) kat´î bir kelâmdır. Şüphe yok ki o, her şeyi ayırt eden kesin bir söz elbet.
86-Tarık Suresi

14.Ayet
Mekke

30
590
وَمَا هُوَ بِالْهَزْلِ -14
(Ve ma hüve bilhezli.)
86-Tarık Suresi
14.Ayet
Mekke
30
590
O, boş bir söz değildir. Şaka değildir O, bir eğlence değildir. O, alay ve eğlence değildir. O, bir şaka değildir. Ve o, şaka değil elbet.
86-Tarık Suresi

15.Ayet
Mekke

30
590
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا -15
(İnnehüm yekiydune keyden.)
86-Tarık Suresi
15.Ayet
Mekke
30
590
Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, Haberin olsun ki onlar hep hiyle kuruyorlar Doğrusu (Kur’an’ın nurunu söndürmek için, Mekke’li) o müşrikler hep hile kuruyorlar. Onlar elbette bir tuzak kuruyorlar ; Hakıykat, onlar alabildiklerine hileler düzerler. Şüphe yok ki onlar, bir düzendir, kurup duruyorlar.
86-Tarık Suresi

16.Ayet
Mekke

30
590
وَأَكِيدُ كَيْدًا -16
(Ve ekiydü keyden.)
86-Tarık Suresi
16.Ayet
Mekke
30
590
Ben de bir tuzak kurarım. Ben de kurarım hiylelerine hiyle Ben de onların hilelerine karşı (kendilerine) ceza veriyorum. Ben de bir tuzak kuruyorum. Ben de onların hilelerini (ceza ile) karşılarım. Ve ben de onlara karşı koyup duruyorum.
86-Tarık Suresi

17.Ayet
Mekke

30
590
فَمَهِّلِ الْكَافِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًا -17
(Femehhililkafiriyne emhilhüm rüveyden.)
86-Tarık Suresi
17.Ayet
Mekke
30
590
Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı! Onun için kâfirleri imhal eyle! Mühlet ver onlara biraz. Onun için, o kâfirlere mühlet ver. Onlara az bir mühlet ver... Onun için sen, inkarcılara mehil ver, onları bir süre (kendi hallerine) bırak.. (Habîbim) sen şimdilik o kâfirlere mühlet ver, onları biraz gecikdiriver. Artık mühlet ver kâfirlere mühlet ver onlara az bir müddet.

KUR'AN-I KERİM SURELERİNİ ALFABE SΙRASΙNA GÖRE SΙRALA

A  B  C  D  E  F  G  H  İ  K  L  M  N  R  S  Ş  T  V  Y  Z


KUR'AN-I KERİM MEALLERİ

Copyright © kuranmeali.name.tr, 2019-2021