KUR'AN-I KERİM 81-Tekvir Suresideki 29 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
81-Tekvir Suresi
1.Ayet Mekke 30 585 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ
-1
(İzeşşemsu kuvviret.) |
81-Tekvir Suresi
1.Ayet Mekke 30 585 |
Güneş, dürüldüğü zaman, | O Güneş dürüldüğü vakıt | Güneş dürüldüğü (ve ziyası söndürüldüğü) zaman, | Güneş kararıp dürüldüğünde, | Güneş dürül (üb söndürül) düğü zaman, | Güneş dürülünce. |
81-Tekvir Suresi
2.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْ
-2
(Ve izennucumunkederet.) |
81-Tekvir Suresi
2.Ayet Mekke 30 585 |
Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman, | Ve yıldızlar bulandığı vakıt | Yıldızlar bulanıb düştüğü zaman. | Yıldızlar parçalanıp döküldüğünde, | Yıldızlar (kararıb) düşdüğü zaman, | Ve yıldızlar kararınca. |
81-Tekvir Suresi
3.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ
-3
(Ve izelcibalu suyyiret.) |
81-Tekvir Suresi
3.Ayet Mekke 30 585 |
Dağlar, yürütüldüğü zaman, | Ve dağlar yürütüldüğü vakıt | Dağlar yürütüldüğü (toz duman olduğu) zaman, | Dağlar yerinden oynatılıp yürütüldüğünde, | Dağlar (yer yüzünden koparılıb) yürütüldüğü zaman, | Ve dağlar yürütülünce. |
81-Tekvir Suresi
4.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
-4
(Ve izel´işaru ´uttılet.) |
81-Tekvir Suresi
4.Ayet Mekke 30 585 |
Gebe develer salıverildiği zaman. | Ve kıyılmaz mallar bırakıldığı vakıt | Kıyılmaz (canım) mallar terkedildiği zaman, | Gebe olan develer (kendi haline) bırakıldığında, | Gebe develer (başı boş) salıverildiği zaman, | Ve dişi develer bile başı boş bırakılınca. |
81-Tekvir Suresi
5.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ
-5
(Ve izelvuhuşu huşiret.) |
81-Tekvir Suresi
5.Ayet Mekke 30 585 |
Yaban hayatı yaşayan (irili ufaklı) tüm canlılar toplandığı zaman, | Ve vuhuş toplandığı vakıt | Bütün hayvanlar (kısas için) toplandığı zaman, | Vahşi hayvanlar (korkudan) biraraya toplandığında, | Vahşî hayvanlar bir araya toplandığı zaman, | Ve vahşi hayvanlar bile bir araya toplanınca. |
81-Tekvir Suresi
6.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ
-6
(Ve izelbiharu succiret.) |
81-Tekvir Suresi
6.Ayet Mekke 30 585 |
Denizler kaynatıldığı zaman, | Ve denizler ateşlendiği vakıt | Bütün denizler kaynayıb birbirine karıştığı zaman, | Denizler birbirine karışıp kaynaştığında (veya ateş haline geldiğinde), | Denizler ateşlendiği zaman, | Ve denizler, coşup kabarınca. |
81-Tekvir Suresi
7.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ
-7
(Ve izennufusu zuvvicet.) |
81-Tekvir Suresi
7.Ayet Mekke 30 585 |
Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman. | nüfus çiftlendiği vakıt | Ruhlar (bedenlerle) çiftleştirildiği zaman, | Ruhlar bedenlerle; iyiler iyilerle, kötüler kötülerle birleştiğinde, | Ruuhlar çiftleşdiği zaman, | Ve insanlar, haldeşleriyle birleşince. |
81-Tekvir Suresi
8.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْمَوْءُودَةُ سُئِلَتْ
-8
(Ve izelmev´udetu suilet.) |
81-Tekvir Suresi
8.Ayet Mekke 30 585 |
(8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, | (8-9) Ve o diri gömülen hangi günahla öldürüldü? Sorulduğu vakıt | (8-9) Diri olarak (toprağa) gömülen kız, hangi günahla öldürüldü? sorulduğu zaman. | (8-9) Diri diri gömülen veya gömülmeden öldürülüp öylece gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda, | (8-9) Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman, | Diri diri gömülen kıza sorulunca. |
81-Tekvir Suresi
9.Ayet Mekke 30 585 |
بِأَيِّ ذَنْبٍ قُتِلَتْ
-9
(Bieyyi zenbin kutilet.) |
81-Tekvir Suresi
9.Ayet Mekke 30 585 |
(8-9) Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, | (8-9) Ve o diri gömülen hangi günahla öldürüldü? Sorulduğu vakıt | (8-9) Diri olarak (toprağa) gömülen kız, hangi günahla öldürüldü? sorulduğu zaman. | (8-9) Diri diri gömülen veya gömülmeden öldürülüp öylece gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda, | (8-9) Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman, | Hangi suç yüzünden öldürüldün diye. |
81-Tekvir Suresi
10.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ
-10
(Ve izessuhufu nuşiret.) |
81-Tekvir Suresi
10.Ayet Mekke 30 585 |
Amel defterleri açıldığı zaman, | Ve defterler açıldığı vakıt | (Herkesin işlemiş olduğu amellerin tesbit edildiği) defterler (hesab için) açıldığı zaman, | (Amel) sahifeleri açıldığında, | (Amel) defterler (i) açılıb yayıldığı zaman, | Ve sahîfeler dağılınca. |
81-Tekvir Suresi
11.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا السَّمَاءُ كُشِطَتْ
-11
(Ve izessema´u kuşitat.) |
81-Tekvir Suresi
11.Ayet Mekke 30 585 |
Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman, | Ve sema´ sıyrıldığı vakıt | Gök yerinden söküldüğü zaman, | Gök(teki cisimler) yörüngesinden kaydırılıp dürüldüğünde, | Gök (yerinden) koparıldığı zaman, | Ve göğün perdesi kaldırılınca. |
81-Tekvir Suresi
12.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ
-12
(Ve izelcahıymu su´´ıret.) |
81-Tekvir Suresi
12.Ayet Mekke 30 585 |
Cehennem alevlendirildiği zaman, | Ve Cehennem kızıştırıldığı vakıt | Cehennem kızıştırıldığı zaman, | Cehennem iyice alev alev kızıştırdığında, | O alevli ateş (cehernem) daha ziyâde kızışdırıldığı zaman, | Ve cehennem alevlendirilince. |
81-Tekvir Suresi
13.Ayet Mekke 30 585 |
وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ
-13
(Ve izelcennetu uzlifet.) |
81-Tekvir Suresi
13.Ayet Mekke 30 585 |
Cennet yaklaştırıldığı zaman, | Ve Cennet yaklaştırıldığı vakıt | Cennet (müminlere) yaklaştırıldığı zaman; | Cennet (mü´minlere) yaklaştırıldığında, | Cennet (mü´minlere) yaklaşdırıldığı zaman, | Ve cennet yaklaştırılınca. |
81-Tekvir Suresi
14.Ayet Mekke 30 585 |
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا أَحْضَرَتْ
-14
(´Alimet nefsun ma ahdaret.) |
81-Tekvir Suresi
14.Ayet Mekke 30 585 |
Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. | Anlar bir nefis ne hazırlamıştır | Herkes, (iyi ve kötü) ne hazırlamışsa (onu) bilecektir... | Herkes neler hazırladığını bilip anlayacak. | (her) nefs ne hazırlamışsa (artık hepsini görüb) bilmişdir (bilecekdir.) | Herkes bilir ne hazırladığını. |
81-Tekvir Suresi
15.Ayet Mekke 30 585 |
فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
-15
(Fela uksimu bilhunnesi.) |
81-Tekvir Suresi
15.Ayet Mekke 30 585 |
(15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara, | Şimdi kasem ederim o sinenlere | Şimdi kasem ederim, (geceleyin görünüb gündüz) sönen yıldızlara, | Yemin ederim o (gündüzleyin) sinip gizlenen (yıldız)lara, | (Demek ki hakıykat, ey kâfirler, sizin dediğiniz gibi değildir). Andederim o (geceleri) geri dön (üb aydınlık neşr eden), | Artık andolsun dönüp kaybolan. |
81-Tekvir Suresi
16.Ayet Mekke 30 585 |
الْجَوَارِ الْكُنَّسِ
-16
(Elcevarilkunnesi.) |
81-Tekvir Suresi
16.Ayet Mekke 30 585 |
(15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara, | O akıp akıp yuvasına girenlere | Dolaşıb dolaşıb yuvasına giren gezegenlere, | (Geceleyin) ortaya çıkıp gözükenlere, | Akıb akıb yuvalarına giden (yıldız) lara, | Doğup yürüyen ve burçlarına giren yıldızlara. |
81-Tekvir Suresi
17.Ayet Mekke 30 585 |
وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ
-17
(Velleyli iza ´as´ase.) |
81-Tekvir Suresi
17.Ayet Mekke 30 585 |
Andolsun, yöneldiği zaman geceye, | Ve yöneldiği dem o geceye | Karanlığa arka verdiği zaman o geceye, | Karanlığa gömülen geceye, | Karanlığa yöneldiği zaman geceye, | Ve geçmeye başladığı çağda, geceye. |
81-Tekvir Suresi
18.Ayet Mekke 30 585 |
وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ
-18
(Vessubhı iza teneffese.) |
81-Tekvir Suresi
18.Ayet Mekke 30 585 |
Andolsun, aydınlandığı zaman sabaha ki, | Ve nefeslendiği dem o sabaha ki | Ağardığı zaman o sabaha ki, | Teneffüs eden (ağarıp nefes nafes belirginleşen) sabaha ki, | Nefeslendiği dem sabaha ki, | Ve ışıdığı çağda, sabaha. |
81-Tekvir Suresi
19.Ayet Mekke 30 585 |
إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
-19
(İnnehu lekalu resulin keriymin.) |
81-Tekvir Suresi
19.Ayet Mekke 30 585 |
(19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. | muhakkak o (Kur´an), kerîm bir Resulün getirdiği kelâmdır | Muhakkak bu Kur’an (Allah katında) kerim olan bir elçinin (Cebrâil Aleyhisselâmın) getirdiği kelâmdır. | (19-20) Muhakkak o (Kur´ân), yüce şerefli, Arş´ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin sözüdür. | Şüphesiz, muhakkak o (Kur´an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelâmdır. | Şüphe yok ki Kur´ân, büyük bir elçinin sözüdür. |
81-Tekvir Suresi
20.Ayet Mekke 30 585 |
ذِي قُوَّةٍ عِنْدَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ
-20
(Ziy kuvvetin ´ınde ziyl´arşi mekiynin.) |
81-Tekvir Suresi
20.Ayet Mekke 30 585 |
(19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. | Bir Resul ki pek kuvvetli, metîn, Zül´arş´ın nezdinde mekîn | Bir elçi ki, pek kuvvetlidir. Arşın sahibi (Allah) katında yüksek bir mevki sahibidir. | (19-20) Muhakkak o (Kur´ân), yüce şerefli, Arş´ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin sözüdür. | (Bir elçi ki) çetin bir kudrete mâliktir. Arşın saahibi (olan Allah) nezdinde çok i´tibarlıdır. | Kuvvetlidir, arş sâhibinin katında kadri yüce. |
81-Tekvir Suresi
21.Ayet Mekke 30 586 |
مُطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ
-21
(Muta´ın semme emiynin.) |
81-Tekvir Suresi
21.Ayet Mekke 30 586 |
(19-21) O (Kur’an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş’ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail’in) getirdiği sözdür. | muta´ orada, emîn | ( O elçi, melekler arasında kendisine) orada itaat olunandır; hem de (vahye karşı) emindir. | O elçi kendisine uyulandır, güvenilirdir. | Orada kendisine itaat olunandır, bir emindir. | İtâat edilir, emniyetlidir de. |
81-Tekvir Suresi
22.Ayet Mekke 30 586 |
وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍ
-22
(Ve ma sahıbukum bimecnunin.) |
81-Tekvir Suresi
22.Ayet Mekke 30 586 |
(Ey Kureyşliler!) Sizin arkadaşınız (Muhammed) bir deli değildir. | Yoksa sahibiniz mecnun değil | (Ey Kureyş topluluğu!) Sizin arkadaşınız (Hz. Peygamber, kâfirlerin benzettiği gibi), bir mecnûn değildir. | Arkadaşınız (Muhammed) deli ve dengesiz değildir. | Sizin saahibiniz bir mecnun değil. | Sizinle konuşan, deli değildir. |
81-Tekvir Suresi
23.Ayet Mekke 30 586 |
وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ
-23
(Ve lekad reahu bil´ufukılmubiyni.) |
81-Tekvir Suresi
23.Ayet Mekke 30 586 |
Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü. | Vallahi gördü onu açık ufukta | And olsun ki, Peygamber, o Cebrâil’i açık ufukta gördü. | And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail´i) açık ufukta gördü. | Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür. | Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü. |
81-Tekvir Suresi
24.Ayet Mekke 30 586 |
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ
-24
(Ve ma huve ´alelğaybi bidaniynin.) |
81-Tekvir Suresi
24.Ayet Mekke 30 586 |
O, gayb hakkında cimri değildir. | Ve o ğayb üzerine kıskanılır değil | Peygamber, vahy üzerine itham edilir de değil... | O (Muhammed) gaybe karşı suç zanlısı veya cimri de değildir. | O gaybden dolayı asla suçlu da değildir. | Arkadaşınız, gizli şeyler hakkında da nekes değildir. |
81-Tekvir Suresi
25.Ayet Mekke 30 586 |
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ
-25
(Ve ma huve bikavli şeytanin reciymin.) |
81-Tekvir Suresi
25.Ayet Mekke 30 586 |
Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir. | Ve o bir racîm Şeytanın sözü değil | Kur’an da, Allah’ın rahmetinden koğulmuş bir şeytanın sözü değil... | Bu (Kur´ân) ilâhî rahmetten kovulmuş bir şeytanın sözü değildir. | O (Kur´an) da taşlanmış (koğulmuş) bir şeytanın sözü değil. | Ve Kur´ân, taşlanmış Şeytan´ın sözü de değildir. |
81-Tekvir Suresi
26.Ayet Mekke 30 586 |
فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ
-26
(Feeyne tezhebune.) |
81-Tekvir Suresi
26.Ayet Mekke 30 586 |
(Hâl böyle iken) nereye gidiyorsunuz? | Siz nereye gidiyorsunuz? | O halde (ey şaşkın kâfirler), nereye gidiyorsunuz? | O halde nereye gidiyorsunuz?! | O halde nereye gidiyorsunuz? | Artık nereye gidiyorsunuz öyleyse? |
81-Tekvir Suresi
27.Ayet Mekke 30 586 |
إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ
-27
(İn huve illa zikrun lil´alemiyne.) |
81-Tekvir Suresi
27.Ayet Mekke 30 586 |
(27-28) O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür. | O hâlis bir zikirdir âlemin için | O Kur’an, ancak bir öğüddür, bütün âlemler (insan ve cinler) için; | (27-28) O, âlemler için ve sizden doğru davranmayı arzu edenler için katıksız bir öğüttür. | (27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir. | O, bütün âlemlere bir öğüttür ancak. |
81-Tekvir Suresi
28.Ayet Mekke 30 586 |
لِمَنْ شَاءَ مِنْكُمْ أَنْ يَسْتَقِيمَ
-28
(Limen şae minkum en yestekıyme,.) |
81-Tekvir Suresi
28.Ayet Mekke 30 586 |
(27-28) O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür. | İçinizden müstekîm olmak dileyenler için | İçinizden dürüst olmak istiyenler için... | (27-28) O, âlemler için ve sizden doğru davranmayı arzu edenler için katıksız bir öğüttür. | (27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir. | Ve hele içinizden doğru hareket etmek isteyene. |
81-Tekvir Suresi
29.Ayet Mekke 30 586 |
وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ
-29
(Ve ma teşaune illa en yeşaallahu rabbul´alemiyne.) |
81-Tekvir Suresi
29.Ayet Mekke 30 586 |
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. | Fakat o âlemlerin rabbı Allah dilemeyince siz dilemezsiniz | Fakat âlemlerin Rabbi olan Allah, (sizin dürüst olmanızı) dilemeyince, siz dileyemezsiniz. (Daima Allah’ın kudret ve iradesi altındasınız.) | Âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. | (Bununla beraber o doğruluğu) âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz. | Ve isteyemezsiniz, âlemlerin Rabbi Allah istemedikçe. |