KUR'AN-I KERİM 96-Alak Suresideki 19 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
96-Alak Suresi
1.Ayet Mekke 30 597 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ
-1
(Ikre´ bismi rabbikelleziy halak) |
96-Alak Suresi
1.Ayet Mekke 30 597 |
(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. | Oku ismiyle o rabbının ki yarattı | (Ey Rasûlüm, besmele getirerek) Rabbinin adı ile (Kur’an’ı) oku ki, (her şeyi) o yarattı. | Yaratan Rabbinin adıyla oku ! | Yaratan Rabbinin adiyle oku. | Oku Rabbinin adıyla ki bütün mahlûkatı yarattı. |
96-Alak Suresi
2.Ayet Mekke 30 597 |
خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ
-2
(Halekal´insane min ´alak) |
96-Alak Suresi
2.Ayet Mekke 30 597 |
(1-2) Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak”dan yarattı. | İnsanı bir alaktan yarattı | İnsanı bir kan pıhtısından yarattı. | O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. | O, insanı bir kan pıhtısından yaratdı. | İnsanı da bir parça kan pıhtısından var etti. |
96-Alak Suresi
3.Ayet Mekke 30 597 |
اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ
-3
(Ikre´ ve rabbükel´ekrem) |
96-Alak Suresi
3.Ayet Mekke 30 597 |
Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. | Oku, o keremine nihayet olmıyan rabbındır | Oku... Senin Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. | Oku! Rabbin, karşılıksız iyilik ve ihsan sahibidir. | Oku. Rabbin nihayetsiz kerem saahibidir. | Oku ve Rabbin, pek büyük bir kerem sâhibidir. |
96-Alak Suresi
4.Ayet Mekke 30 597 |
الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ
-4
(Elleziy ´alleme bilkalem) |
96-Alak Suresi
4.Ayet Mekke 30 597 |
(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. | Kalem ile öğreten de | Ki O, kalem ile (yazıyı) öğretti, | O ki, kalem ile öğretti. | Ki O, kalemle (yazı yazmayı) öğretendir. | Öyle bir Rab ki kalemle öğretmiştir. |
96-Alak Suresi
5.Ayet Mekke 30 597 |
عَلَّمَ الْإِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ
-5
(Allemel´insane ma lem ya´lem) |
96-Alak Suresi
5.Ayet Mekke 30 597 |
(4-5) O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. | O insana bilmediği şeyleri öğretti | İnsana bilmediği şeyleri öğretti. | İnsana bilmediğini öğretip belletti. | İnsana bilmediğini O öğretdi. | İnsana bilmediğini belletmiştir. |
96-Alak Suresi
6.Ayet Mekke 30 597 |
كَلَّا إِنَّ الْإِنْسَانَ لَيَطْغَىٰ
-6
(Kella innel´insane leyatğa) |
96-Alak Suresi
6.Ayet Mekke 30 597 |
(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder. | Sakın okumamak etme, çünkü insan muhakkak tuğyan eder | Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder, | (6-7) Hayır, hayır; (Allah´a her an muhtaç bulunduğunu unutma). Doğrusu insan kendini zengin görünce azar. | (Okumamakdan) sakın! Çünkü insan muhakkak azar, | İş öyle değil, şüphe yok ki insan, azar elbette. |
96-Alak Suresi
7.Ayet Mekke 30 597 |
أَنْ رَآهُ اسْتَغْنَىٰ
-7
(Erra a hustağn) |
96-Alak Suresi
7.Ayet Mekke 30 597 |
(6-7) Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder. | Kendini müstağni görmekle | Kendini (sahib olduğu mal ile Allah’dan) müstağni görmekle... | (6-7) Hayır, hayır; (Allah´a her an muhtaç bulunduğunu unutma). Doğrusu insan kendini zengin görünce azar. | Kendisini (mal sebebiyle) ihtiyacdan vareste gördü diye. | Kendini ihtiyâcı yok görürse. |
96-Alak Suresi
8.Ayet Mekke 30 597 |
إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ الرُّجْعَىٰ
-8
(İnne ila rabbikerrü´) |
96-Alak Suresi
8.Ayet Mekke 30 597 |
Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir. | Her halde nihayet rabbınadır dönüş | Muhakkak ki, (ey insan!) Nihayet Rabbinedir dönüş. | Şüphesiz ki dönüş ancak Rabbınadır. | (Ey insan) şübhesiz dönüş (ün) ancak Rabbinedir. | Şüphe yok ki dönüş, Rabbinin tapısına. |
96-Alak Suresi
9.Ayet Mekke 30 597 |
أَرَأَيْتَ الَّذِي يَنْهَىٰ
-9
(Eraeytelleziy yenha) |
96-Alak Suresi
9.Ayet Mekke 30 597 |
(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? | Baksan a o nehyedene | (9-10) Gördün mü, namaz kıldığı zaman peygamberi yasaklayanı. | (9-10) Namaz kılan bir kulu, ondan alıkoyanı gördün mü ? | (9-10) Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen? | Gördün mü nehyedeni. |
96-Alak Suresi
10.Ayet Mekke 30 597 |
عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰ
-10
(Abden iza salla) |
96-Alak Suresi
10.Ayet Mekke 30 597 |
(9-10) Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? | Bir kulu namaz kıldığında | (9-10) Gördün mü, namaz kıldığı zaman peygamberi yasaklayanı. | (9-10) Namaz kılan bir kulu, ondan alıkoyanı gördün mü ? | (9-10) Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen? | Bir kulu, namaz kılarsa. |
96-Alak Suresi
11.Ayet Mekke 30 597 |
أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ عَلَى الْهُدَىٰ
-11
(Eraeyte in kane ´alelhüda) |
96-Alak Suresi
11.Ayet Mekke 30 597 |
(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? | Baksan a o hidayet üzere giderse | (11-12) Ya o peygamber hidayet üzere ise; ya da takvâ ile emrediyorsa!... | Baksan ya, bu (kul) doğru yol üzerinde bulunuyorsa, | Gördün mü (şu cür´eti)? Ya o doğru yol üzerinde ise. | Bir düşün, ya o doğru yolu bulup giderse. |
96-Alak Suresi
12.Ayet Mekke 30 597 |
أَوْ أَمَرَ بِالتَّقْوَىٰ
-12
(Ev emara bittakva) |
96-Alak Suresi
12.Ayet Mekke 30 597 |
(11-12) Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah’a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa? | Yâhud takva ile emrederse fenâ mı? | (11-12) Ya o peygamber hidayet üzere ise; ya da takvâ ile emrediyorsa!... | Veya takva (Allah´tan saygı ile korkup kötülüklerden alıkoymak) ile emrediyorsa... | Yahud takvayı emretdiyse, | Yahut da çekinmeyi emrederse. |
96-Alak Suresi
13.Ayet Mekke 30 597 |
أَرَأَيْتَ إِنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
-13
(Eraeyte in kezzebe ve tevella) |
96-Alak Suresi
13.Ayet Mekke 30 597 |
Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!? | Baksan a tekzîb eder, aksine giderse iyi mi? | (13-14) O (Kâfir Ebu Cehil de Kur’anı) yalanlıyor ve (imandan) yüz çeviriyorsa; bilmedimi ki Allah, (o kâfirin yaptıklarını) görüyor, (cezasını verecektir)!... | Baksan ya, o (alıkoymak isteyen) yalanlıyor ve arka çeviriyorsa ; | gördün mü? Ya (öbürü hakkı) yalan saydı, (îmandan) yüz çevirdi ise... | Gördün mü sen de, ya öbürü yalanlar ve yüz çevirirse. |
96-Alak Suresi
14.Ayet Mekke 30 597 |
أَلَمْ يَعْلَمْ بِأَنَّ اللَّهَ يَرَىٰ
-14
(Elem ya´lem biennallahe yera) |
96-Alak Suresi
14.Ayet Mekke 30 597 |
O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu? | Her halde Allahın görüyorduğunu bilmiyor mu? | (13-14) O (Kâfir Ebu Cehil de Kur’anı) yalanlıyor ve (imandan) yüz çeviriyorsa; bilmedimi ki Allah, (o kâfirin yaptıklarını) görüyor, (cezasını verecektir)!... | Allah´ın (her şeyi) gördüğünü bilmiyor mu ? | (O adam) Allahın muhakkak (herşey´i) görüb durduğunu hiç de bitmemiş mi | Bilmez mi ki Allah, bilir gerçekten de. |
96-Alak Suresi
15.Ayet Mekke 30 597 |
كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ
-15
(Kella lein lem yentehi lenesfe´an binnasıyeh) |
96-Alak Suresi
15.Ayet Mekke 30 597 |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. | Sakın, Celâlim hakkı için eğer (akıllanıp) vazgeçmezse muhakkak sürükleyeceğiz elbet biz o alnı | (Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin. Celâlim hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz: | (15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). | (Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz, | İş öyle değil, vazgeçmezse eğer elbette tutarız perçeminden. |
96-Alak Suresi
16.Ayet Mekke 30 597 |
نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ
-16
(Nasıyetin kezibetin hatıeh) |
96-Alak Suresi
16.Ayet Mekke 30 597 |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. | Yalancı, câni bir alnı | Yalancı, günahkâr perçeminden...(Perçem sahibi o yalancı müşriki sürükleyib cehenneme atacağız). | (15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). | (Ya´nî) yalancı, günahkâr aln (ının saç) ından. | Yalan söyleyenin, yanlış hareket edenin perçeminden. |
96-Alak Suresi
17.Ayet Mekke 30 597 |
فَلْيَدْعُ نَادِيَهُ
-17
(Felyed´u nadiyehu.) |
96-Alak Suresi
17.Ayet Mekke 30 597 |
Haydi, taraftarlarını çağırsın. | O vakıt çağırsın o kurultayını, meclisini | O vakit, (kendisine yardım için) taraftarlarını çağırıb toplasın. | Artık o yandaşlarını çağırsın. | O vakit (durmasın) meclisini da´vet etsin! | Derken hemdemlerini, kavmini, kabîlesini çağırır. |
96-Alak Suresi
18.Ayet Mekke 30 597 |
سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَ
-18
(Sened´uzzebaniyete.) |
96-Alak Suresi
18.Ayet Mekke 30 597 |
Biz de zebânileri çağıracağız. | Biz, çağıracağız zebanileri | Biz, (onu cehenneme atsınlar diye) Zebani’leri çağıracağız. | Biz de zebanileri çağıracağız. | Biz (de) zebanileri çağırırız. | Biz de yakında zebânileri çağırırız. |
96-Alak Suresi
19.Ayet Mekke 30 597 |
كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِبْ ۩ ۩
-19
(Kella la tütı´hü vescüd vakterib) |
96-Alak Suresi
19.Ayet Mekke 30 597 ۩ |
Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş. | Sakın onu dinleme de secde et ve yaklaş | Hayır, (Ebu Cehilin yolu sapıktır). Sakın onu dinleme, secdene (namazına) devam et de (Rabbinin rahmetine) yaklaş; (Ey Rasûlüm!) (*) * Dikkat!.. Secde âyetidir. | Sakın ona uyma. Secde et ve yaklaş!. | Sakın (Habîbim) ona boyun eğme. Secde et. Yaklaş. | İş öyle değil, itâat etme ona ve artık secde et de yaklaş. |