KUR'AN-I KERİM 89-Fecr Suresideki 30 Ayeti Kerime ve Mealleri | بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
ARAPÇA OKUNUŞU |
SURE AYET CÜZÜ SAYFA |
DİYANET VAKFI | ELMALILI | ALI FIKRI YAVUZ | CELAL YILDIRIM | HASAN BASRI CANTAY | ABDULBAKİ GOLPINARLI |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
89-Fecr Suresi
1.Ayet Mekke 30 592 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالْفَجْرِ
-1
(Vel fecri.) |
89-Fecr Suresi
1.Ayet Mekke 30 592 |
Tan yerinin ağarmasına andolsun, | Kasem olsun ki fecre | Kasem olsun sabaha, | Fecir vaktine, | Andolsun fecre, | Andolsun ağaran sabaha. |
89-Fecr Suresi
2.Ayet Mekke 30 592 |
وَلَيَالٍ عَشْرٍ
-2
(Ve leyalin ´aşrin.) |
89-Fecr Suresi
2.Ayet Mekke 30 592 |
On geceye andolsun, | Ve leyâli aşre | (Zi’l-Hicce ayından ilk) on geceye, | Zilhicce´nin ilk on gününün gecesine, | on geceye, | Ve on geceye. |
89-Fecr Suresi
3.Ayet Mekke 30 592 |
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
-3
(Veşşef´ı velvetri.) |
89-Fecr Suresi
3.Ayet Mekke 30 592 |
Çifte ve teke andolsun, | Ve şef´ü vetre | (Yaratılan bütün eşyadan) çifte ve teke, | Çift´e ve tek´e, | hem çifte, hem teke, | Ve çifte ve teke. |
89-Fecr Suresi
4.Ayet Mekke 30 592 |
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
-4
(Velleyli iza yesri.) |
89-Fecr Suresi
4.Ayet Mekke 30 592 |
Geçip giden geceye andolsun (ki, müşrikler azaba uğrayacaklardır). | Ve geceye, geçeceği sıra | Geçib gittiği zaman geceye ki, | Gelip geçtiği vakit geceye and olsun. | gelib geçeceği dem geceye, | Ve ışırken geceye. |
89-Fecr Suresi
5.Ayet Mekke 30 592 |
هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِذِي حِجْرٍ
-5
(Hel fiy zalike kasemün liziy hıcrin.) |
89-Fecr Suresi
5.Ayet Mekke 30 592 |
Şüphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse için üzerine yemin edilmeye değer bir özellik vardır. | Nasıl bunlarda bir akıl sahibi için bir kasem var değil mi? | Muhakkak bunlarda, akıl sahibi bir kimse için, bir ikna kuvveti vardır (ki inkârcılar azaba uğratılacaklardır). | Şüphesiz ki bunda akıl ve sağduyu sahipleri için (kayda değer) bir and vardır elbette. | (— ki) bunlarda akıl saahibi için birer yemîn (değeri) vardır — (size elbette azaba uğratılacaksınız). | Bu antta büyük bir şey yok mu aklı başında olana? |
89-Fecr Suresi
6.Ayet Mekke 30 592 |
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
-6
(Elem tere keyfe fe´ale rabbüke bi´adin.) |
89-Fecr Suresi
6.Ayet Mekke 30 592 |
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? | Görmedin mi rabbın nasıl yaptı Ad´e? | Görmedin mi, Rabbin nasıl (azab) etti (Hûd peygamberin kavmi) Âd’a: | Görmedin mi Rabbin, Âd kavmine ne yaptı ? | Görmedin mi, Rabbin nice yapdı «Aad» e, | Görmedin mi Rabbin neler yaptı Âd´a? |
89-Fecr Suresi
7.Ayet Mekke 30 592 |
إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
-7
(İreme zatil´ımadi.) |
89-Fecr Suresi
7.Ayet Mekke 30 592 |
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? | İreme zâtil´imâd´e | O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine? | O sütunlar sahibi İrem şehrine, | (Ya´nî) o direk saahibi «İrem» e? | Direklerle dolu İrem´e. |
89-Fecr Suresi
8.Ayet Mekke 30 592 |
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
-8
(Elletiy lem yuhlak mislüha fiylbiladi.) |
89-Fecr Suresi
8.Ayet Mekke 30 592 |
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? | Ki o beldeler içinde misli yaradılmamıştı | Öyle bir kavim ki, memleketler içinde (boy ve kuvvetçe), onun gibisi yaratılmamıştı. | Öyle ki onun şehirler içinde bir benzeri yaratılmamıştı. | Ki o, şehirlerde bir benzeri yaratılmayandı, | Öylesine bir şehirdi ki yaratılmamıştı eşi şehirler arasında. |
89-Fecr Suresi
9.Ayet Mekke 30 592 |
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
-9
(Ve semudelleziyne cabussahre bilvadi.) |
89-Fecr Suresi
9.Ayet Mekke 30 592 |
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? | Ve vâdîlerde kayaları kesen Semûd´e | (Nasıl azab etti) vadilerde kayaları oyan (ve böylece şehirler kuran) Semûd’a? | Vadide kayaları kesip yontan Semûd´a, | Ve vaadî (ler) de kayaları oyan «Semuud» a, | Ve vâdileri oyan, kayaları kesen Semûd´a. |
89-Fecr Suresi
10.Ayet Mekke 30 592 |
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
-10
(Ve fir´avne ziyl´evtadi.) |
89-Fecr Suresi
10.Ayet Mekke 30 592 |
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi? | Ve o kazıkların sahibi Fir´avn´e | Kalabalık ordu sahibi Firavun’a? | Kazıklar sahibi Fir´avn´a, | o kazıklar saahibi «Fir´avn» e. | Ve direk gibi sağlam kumandanları olan Firavun´a? |
89-Fecr Suresi
11.Ayet Mekke 30 592 |
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
-11
(Elleziyne tağav fiylbiladi.) |
89-Fecr Suresi
11.Ayet Mekke 30 592 |
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. | Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de | Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. | Onlar ki ülkelerde azgınlık edip Hakka baş kaldırmışlardı, | Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi. | Öylesine ki azdılar şehirlerde. |
89-Fecr Suresi
12.Ayet Mekke 30 592 |
فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
-12
(Feekseru fiyhelfesade.) |
89-Fecr Suresi
12.Ayet Mekke 30 592 |
(11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. | onlarda fesadı çoğaltmışlardı | Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı. | Oralarda fitne ve fesadı çoğalttıkça çoğalttılar. | O suretle ki oralarda fesadı çoğaltmışlardı. | Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda. |
89-Fecr Suresi
13.Ayet Mekke 30 592 |
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
-13
(Fesabbe ´aleyhim rabbüke sevta ´azabin.) |
89-Fecr Suresi
13.Ayet Mekke 30 592 |
Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı. | Onun için rabbın da üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi | Onun için rabbin de üzerlerine bir azab kamçısı yağdırıverdi. | Bu yüzden Rabbin, üzerlerine azâb kamçısı —dökercesine— indirdi de indirdi. | Bundan dolayı Rabbin de üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi. | Derken Rabbin de onlara bir azap kamçısıdır, yağdırdı. |
89-Fecr Suresi
14.Ayet Mekke 30 592 |
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
-14
(İnne rabbeke lebil mirsadi) |
89-Fecr Suresi
14.Ayet Mekke 30 592 |
Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir. | Şübhesiz ki Rabbın öyle mirsad ile gözetmektedir | Şüphesiz ki Rabbin, (kullarının bütün yaptıklarını görüb) gözetleyendir. | Şüphesiz ki Rabbin hep gözetlemededir. | Çünkü Rabbin şübhesiz ki rasad yerindedir. | Şüphe yok ki Rabbin kullarının yollarında, pusudadır, onları görüp gözetir. |
89-Fecr Suresi
15.Ayet Mekke 30 593 |
فَأَمَّا الْإِنْسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
-15
(Femmel´insanü iza mebtelahü rabbühu feekremehu ve na´amehu feyekulü rabbiy ekremeni.) |
89-Fecr Suresi
15.Ayet Mekke 30 593 |
İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti” der. | Amma insan, her ne zaman rabbı onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona ni´metler verirse, o vakıt rabbım bana ikram etti der | Fakat insan, (dünya nimetlerini arar gözetir. Onun için) her ne zaman Rabbi, onu, (zenginlik ve genişlikle) imtihan edib de ona ikram eyler, nimetler verirse; o vakit: “- Rabbim bana ikram etti.” der. | (15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der. | Amma insan, ne zaman Rabbi onu imtihaan edib de kendisine (lütf-ü) kerem (iyle muaamele) eder, ona ni´metler verirse «Rabbim beni şerefli kıldı» der! | İnsan, öyle bir mahlûktur ki Rabbi, onu sınadı da büyüttü ve nîmetler verdi mi, Rabbim der, lâyıktım da büyüttün beni. |
89-Fecr Suresi
16.Ayet Mekke 30 593 |
وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
-16
(Ve emma iza mebtelahü fekadere ´aleyhi rizkahu feyekulü rabbiy ehaneni.) |
89-Fecr Suresi
16.Ayet Mekke 30 593 |
Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der. | Amma her ne zaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakıt da rabbım bana ihanet etti der. | Amma her ne zaman, onu imtihan edib de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “- Rabbim bana ihanet etti.” der. | (15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der. | Fakat ne vakit da onu deneyerek üzerine rızkını daraltırsa şimdi de« Rabbim bana ihanet etdi» der! | Ve fakat sınadı da rızkını daralttı mı, Rabbim der, alçalttı beni. |
89-Fecr Suresi
17.Ayet Mekke 30 593 |
كَلَّا ۖ بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
-17
(Kella bel la tükrimunelyetiyme.) |
89-Fecr Suresi
17.Ayet Mekke 30 593 |
Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz. | Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz | Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz). | Hayır, hayır; siz yetîme ikramda bulunmuyorsunuz. | Hayır. Siz bil´akis yetime iyilik etmezsiniz. | İş öyle değil, hayır; siz, ne yetîmi ağırlıyorsunuz. |
89-Fecr Suresi
18.Ayet Mekke 30 593 |
وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ
-18
(Ve la tehaddune ´ala ta´amilmiskiyni.) |
89-Fecr Suresi
18.Ayet Mekke 30 593 |
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. | Ve birbirinizi miskîni ıt´ame teşvık eylemiyorsunuz | Miskini de yedirmeğe birbirinizi teşvik etmezsiniz. | Yoksulu yedirmek hususunda birbirinizi tahrik ve teşvik etmiyorsunuz. | Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız. | Ve ne birbirinizi, yoksulu doyurmaya teşvik ediyorsunuz. |
89-Fecr Suresi
19.Ayet Mekke 30 593 |
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَمًّا
-19
(Ve te´külunettürase eklen lemmen.) |
89-Fecr Suresi
19.Ayet Mekke 30 593 |
Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz. | Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuz ki | Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz. | Mîrası ise (hakk hukuk sınırı gözetmeksizin) habire yiyorsunuz, yağma edercesine.. | Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz. | Ve mîrâsı, habbesine dek yiyorsunuz. |
89-Fecr Suresi
20.Ayet Mekke 30 593 |
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
-20
(Ve tühıbbunelmale hubben cemmen.) |
89-Fecr Suresi
20.Ayet Mekke 30 593 |
Malı da pek çok seviyorsunuz. | Malı öyle bir seviş seviyorsunuz ki, yığmacasına | Malı da pek çok seversiniz. | Malı da öyie seviyorsunuz ki hep biriktirircesine. | Malı pek çok seversiniz. | Ve malı, alabildiğine seviyorsunuz. |
89-Fecr Suresi
21.Ayet Mekke 30 593 |
كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
-21
(Kella iza dükketil´ardu dekken dekken.) |
89-Fecr Suresi
21.Ayet Mekke 30 593 |
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, | Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği | Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir, | Hayır, hayır; (bu tutumunuz çok kötü!) Yer sarsılıp parça parça bölündüğü (sonra da dümdüz duruma geldiği) zaman, | Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman, | İş öyle değil, hayır, yer bir kere paramparça olup dümdüz bir hâle geldi mi. |
89-Fecr Suresi
22.Ayet Mekke 30 593 |
وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
-22
(Ve cae rabbüke velmelekü saffen saffen.) |
89-Fecr Suresi
22.Ayet Mekke 30 593 |
(22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!? | Ve rabbının emri gelip Melek «saffen saffâ» dizildiği vakıt | Rabbinin emri gelib melekler saf saf dizilir; | Rabbin (emri) gelip melekler saf saf dizildiği zaman, | Rabbin (in emri) geldiği, melekler de saf saf (indiği zaman), | Ve Rabbinin emri gelip çattı da melekler, saf saf oldu mu. |
89-Fecr Suresi
23.Ayet Mekke 30 593 |
وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ ۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنْسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ
-23
(Ve ciy´e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerül´insanü ve enna lehüzzikra.) |
89-Fecr Suresi
23.Ayet Mekke 30 593 |
(22-23) Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer) hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!? | Ki Cehennem de o gün getirilmiştir, o insan o gün anlar, fakat o anlamadan ona ne fâide? | Cehennem de o gün getirilib ortaya konur; o gün (kâfir) insan düşünür, fakat o düşünüb (gerçeği) anlamaktan ona ne fayda? (Artık düşünmek ona hiç bir fayda sağlayamaz). | O gün Cehennem getirilip (ortaya konulur), insan düşünüp anlamaya çalışır, ama o düşünüp anlamakdan ona ne (yarar var)? | ki o gün cehennem de getirilmişdir, insan o gün (herşey´i) hatırlayacak. Fakat hatırlamadan ona ne (fâide)? | Ve o gün cehennem, ortaya çıktı mı, insan, öğüt alır, anlar ama öğütün, anlayışın artık ne faydası var ona? |
89-Fecr Suresi
24.Ayet Mekke 30 593 |
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
-24
(Yekulü ya leyteniy kaddemtü lihayatiy.) |
89-Fecr Suresi
24.Ayet Mekke 30 593 |
“Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der. | Ah der; nolurdu ben önce hayatım için (sağlığımda hayırlar) takdim etmiş olsa idim | (O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.” | keşke (bu) hayatım için önden (iyi yararlı amelleri) gönderseydim» der. | «Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım». | Keşke der, önceden, daha sağken iyilik etseydim. |
89-Fecr Suresi
25.Ayet Mekke 30 593 |
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
-25
(Feyevmeizin la yü´azzibü ´azabehu ehadün.) |
89-Fecr Suresi
25.Ayet Mekke 30 593 |
Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez. | artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez | Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez; | Artık o gün O´nun (Allah´ın) azabı gibi hiç kimse azâb edemez. | Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz, | Derken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azâb edemez. |
89-Fecr Suresi
26.Ayet Mekke 30 593 |
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
-26
(Ve la yusiku ve sakahu ehadün.) |
89-Fecr Suresi
26.Ayet Mekke 30 593 |
Onun vuracağı bağı kimse vuramaz. | Ve onun vurduğu bağı kimse vuramaz | Ve O’nun vurduğu bağı kimse vuramaz. | Ve hiç kimse O´nun (inkarcı sapıklara) vurduğu bağ gibi bağ vuramaz. | Onun vurduğu bağ gibi de kimse bağ vuramaz. | Ve öylesine bağlar onu ki kimsecikler, o çeşit bağlayamaz. |
89-Fecr Suresi
27.Ayet Mekke 30 593 |
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
-27
(Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü.) |
89-Fecr Suresi
27.Ayet Mekke 30 593 |
(Allah, şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!” | Ey o rabbına muti´ olan nefs-i mutmeinne! | (Sonra Allah, mümin kimseye şöyle buyurur): “- Ey (imanda sebat gösteren, Allah’ı anmakla huzura kavuşan) itaatkâr nefis! | (27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O´ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına. | Ey itmi´nâne ermiş ruuh, | Ey iyiden iyiye inanmış, şüpheden kurtulmuş can. |
89-Fecr Suresi
28.Ayet Mekke 30 593 |
ارْجِعِي إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً
-28
(İrci´ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten.) |
89-Fecr Suresi
28.Ayet Mekke 30 593 |
“Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!” | Sen dön o rabbına hem râdıye olarak hem merdıyye de | Dön Rabbine, (cennette sana hazırladığı nimetlere); sen O’ndan, (sana verdiklerinden ötürü) razı, O’da senden (imanın sebebiyle) razı olarak... | (27-28) Ey emîn ve tatmin olmuş nefs (ruh)! Sen O´ndan, O da senden razı olduğun halde dön Rabbına. | dön Rabbine, sen Ondan raazî, O senden raazî olarak. | Dön Rabbine, ondan râzı olarak ve rızâsını kazanmış bulunarak. |
89-Fecr Suresi
29.Ayet Mekke 30 593 |
فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
-29
(Fedhuliy fiy ´ıbadiy.) |
89-Fecr Suresi
29.Ayet Mekke 30 593 |
“(İyi) kullarımın arasına gir.” | Gir kullarım içine | Haydi gir (salih) kullarımın içine; | (İyi yararlı) kullarım arasına gir. | Haydi gir kullarımın içine. | Artık katıl kullarımın arasına. |
89-Fecr Suresi
30.Ayet Mekke 30 593 |
وَادْخُلِي جَنَّتِي
-30
(Vedhuliy cennetiy.) |
89-Fecr Suresi
30.Ayet Mekke 30 593 |
“Cennetime gir.” | Gir Cennetime | Gir cennetime... | Gir Cennetime.. | Gir cennetime. | Ve gir cennetime. |